Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Temmuz ayıyla birlikte Türkiye genelinde artan yangınlara karşı vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Özellikle İzmir, Sakarya, Hatay, Bilecik, Manisa, İstanbul ve Bursa gibi illerde etkili olan yangınların başlıca nedenlerinden birinin anız yakma uygulaması olduğunu belirten Bayraktar, doğaya ve tarıma sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
İzmir’de sıcaklık ve rüzgâr yangın riskini artırıyor
Bayraktar, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıcaklıkların 30 derecenin üzerine çıktığı, nem oranının yüzde 30’un altına düştüğü ve rüzgarın hızlandığı günlerde yangın tehlikesinin kritik seviyelere ulaştığını ifade etti. Özellikle İzmir’in kırsal bölgelerinde son günlerde meydana gelen yangınların, ihmalin nelere mal olabileceğini bir kez daha gösterdiğini vurguladı.
2025’te 3 bini aşkın yangının yüzde 88’i insan kaynaklı
TZOB verilerine göre 2025 yılı içerisinde Türkiye genelinde toplam 3 bin 44 yangın meydana geldi. Bunlardan 1305’i ormanlık alanlarda, 1739’u ise orman dışı kırsal bölgelerde çıktı. Bayraktar, yangınların yüzde 88’inin insan eliyle çıktığını, yanan alan bakımından ise bu oranın yüzde 97’ye ulaştığını belirtti.
“Vatandaşlarımız doğaya karşı sorumlulukla hareket etmeli. Atılan her çöp, kırık bir cam parçası ya da ihmal edilen bir kıvılcım, geri dönüşü olmayan felaketlere neden olabilir,” diyen Bayraktar, ormanların korunmasının yaşamın korunması anlamına geldiğini vurguladı.
Anız yakmak hem toprağa hem geleceğe zarar
Özellikle ormanlarla iç içe geçmiş tarım arazilerinin bulunduğu İzmir gibi bölgelerde anız yakmanın büyük risk taşıdığına dikkat çeken Bayraktar, anız yangınlarının yalnızca ormanlara değil, tarımsal üretime de zarar verdiğini söyledi.
Bayraktar, “Anız yakıldığında toprak verimliliğini kaybeder, su tutma kapasitesi azalır, doğal yapı bozulur. Üstelik bu yıl sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor, bu da riskin katbekat arttığı anlamına geliyor,” dedi.
“Anız yakmak doğayı yakmaktır”
Bayraktar, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Anızın toprağa karışması doğal sürecin bir parçasıdır. Nadasa bırakılacak tarlalarda, anız zaten kendiliğinden çürüyerek toprağa karışır. Ancak anız yakmak hem toprağı mahveder hem de yangınların fitilini ateşler.
Anız toprağın, toprak ise bizim geleceğimizdir. Bu bilinçle hareket etmeli, anız yakma uygulamasından kesinlikle kaçınmalıyız. Anızı yakmak, bize emanet edilen en kıymetli varlığımızı, doğayı ve geleceğimizi yakmaktır. Bu gerçek asla unutulmamalıdır.”
