Özgür Özel, Madrid yolcusu
Özgür Özel, Madrid yolcusu
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu’nun içeride olması bu sürecin demokratikliğine şerh düşürür

“Sürecin başarılı olması için toplumun desteğine vurgu yapmıştım. Toplum için bir sosyopsikolojik altyapı hazırlanmalı, bir barış dili geliştirilmeli ve yıllardır pompalanan bölünme paranoyasının yarattığı tedirginlik giderilmelidir. Bunu devlet ya da iktidar aktörleri tek başına yapamaz. Halk tarafından sevilen, halkta karşılığı olan ve bu işleri çalışmış aktörlere ihtiyaç var. Örneğin böyle bir dönemde Selahattin Demirtaş neden hâlâ içeride? Bir taraftan barış süreci yürütülürken ben ve benim gibi bilim insanları neden içeride? Sadece Demirtaş değil yüzlerce, binlerce siyasinin, seçilmiş belediye başkanlarının, ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu’nun içeride olması bu sürecin demokratikliğine şerh düşürür. Unutmayalım ki barışsız demokrasi olamayacağı gibi demokrasisiz de barış olmaz.”

TBMM Grup Başkanvekillerimiz ve milletvekillerimiz bizi hiç yalnız bırakmadı

Dokuz aydır cezaevinde olan Ahmet Özer, bu süreçte yazdığı 3. kitabını bitirmek üzere olduğunu belirtti, şunları söyledi: “Ben 30 Ekim 2024 tarihinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandım. Baştan itibaren Sayın Özgür Özel ve Sayın Ekrem İmamoğlu hep arkamızda CHP örgütü ile birlikte dik durdular. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in önderliğinde il ve ilçe başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, TBMM Grup Başkanvekillerimiz ve milletvekillerimiz bizi hiç yalnız bırakmadı. Bazıları tekraren olmak üzere yüzlerce milletvekilleri, parti başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ziyaret etti bizi. Vasıtanızla hepsine teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.”

Şimdi sıra demokratik adımlarda

Özer, Fethi Yıldız ve MHP’lilerin sürece ilişkin tarihsel perspektif sunarken kendisini referans vermesini de “Ben boş iddialarla 30 Ekim 2024’te tutuklandım ve Esenyurt’a kayyum atayabilmek için örgüt üyeliği gibi bir suçlamayla yargılanıyorum. Bu değerlendirmeler iktidarın hukuk konusundaki tavrı için bir eleştiri, mahkemelerin tarafsız ve bağımsız davranması açısından da bir uyarı niteliğinde. Ayrıca Türkiye’nin yarısı dışlanarak toplumsal barış sağlanabilir mi? CHP kuşatılarak, muhalefet tasfiye edilerek iç barış temin edilebilir mi? Hiçbir benzerinde görülmeyen bir hızla süreç gelişti. Şimdi sıra demokratik adımlarda. Örneğin kayyumlarla işe başlanabilir hem yeni anayasa için bir yol temizliği yapılabilir hem de bir iyi niyet ortaya konulabilir. CHP’nin üzerine kurulan baskı kaldırılabilir” şeklinde değerlendirdi.

Kaynak: Haber Merkezi