İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Belediye Başkanı Tunç Soyer, 3 Temmuz 2025 tarihinde avukatları Haluk İsmet Köymen ve Murat Aydın eşliğinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi. Hakkında “ihaleye fesat karıştırmak” ve “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçlamaları bulunan Soyer, tüm iddiaları reddetti.
"Müteahhit çekildi, İZBETON devreye girdi"
Soyer, ifadesinde 2019-2024 yılları arasındaki belediye başkanlığı döneminde yaşanan yapısal sorunlara dikkat çekti. Müteahhit firmaların artan maliyetler nedeniyle ihalelere teklif vermediğini, bunun üzerine hak sahiplerinin mağdur olduğunu belirtti. Dönemin İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya tarafından önerilen kooperatif modeliyle çözüm arandığını ifade eden Soyer, “Modelin hukuki zemini belediyenin ilgili birimlerince incelendi, kamu yararı taşıdığı için uygulamaya itiraz etmedim” dedi.
“Tüm belgeler Encümen ve Meclis kararlarına dayanıyor”
Soyer, belediye iştiraklerinin kooperatiflerle yaptığı protokollerin İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi ve Encümen kararları doğrultusunda yürürlüğe girdiğini söyledi. “Benim imzamı taşıyan tüm belgeler, belediyenin resmi karar organlarının onayından geçmiştir. Süreç yasal ve şeffaf şekilde işlemiştir” ifadelerini kullandı.
“İzmir halkı için çalıştık, menfaat sağlamadık”
İfadesinde kişisel kazanç sağladığı iddialarını da reddeden Soyer, “Ne şahsım, ne ailem, ne de herhangi bir yakınım bu süreçlerden herhangi bir menfaat sağlamamıştır. Tüm işlemler yasaldır, kamu yararı gözetilerek yürütülmüştür” dedi. Belediye kaynaklarının etkin ve şeffaf kullanımına önem verdiğini belirten Soyer, tüm ihalelerin Sayıştay denetimine açık olduğunu vurguladı.
“Soruşturma altındaki isimlerin çoğu namuslu kamu görevlisi”
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan diğer belediye çalışanlarına da değinen Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde birlikte görev yaptığım bürokratların büyük bölümü görevini layıkıyla yapan, dürüst kamu görevlileridir. Onların bu süreçte zan altında bırakılması ayrıca üzücüdür” dedi.
