6 Temmuz 2025 Pazar günü, tutuklu bulunduğu İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi'ndeki ikinci gününü geçiren Tunç Soyer, duygularını Nazım Hikmet’in 1938 tarihli bir şiirinden alıntıyla paylaştı. İlk defa güneşe çıktığını belirten Soyer, gökyüzüne bakarken hissettiklerini şu sözlerle aktardı:

“6-7 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrili avludan gördüğüm masmavi gökyüzünün, dünyanın en güzel rengi olduğuna karar verdim.”

330 tur, 10 bin adım: "Spor, en büyük iyilik"

Soyer, cezaevindeki ilk spor gününü de detaylı şekilde anlattı. Kısa kenarı 5, uzun kenarı 11 adımlık avluda 1,5 saat boyunca yürüyerek 10 bin adım attığını belirten Soyer, başının dönmesine rağmen spora yeniden başlamış olmanın moral verdiğini yazdı.

“İnsanın kendisine yapacağı en büyük iyiliğin sabah sporu olduğuna dair inancım bir kez daha kanıtlandı.”

Ziyaretçileri: Avukatları, yoldaşları ve ailesine özlem

Cezaevindeki ikinci gününde ziyaretine gelen avukatları İsmet Köymen, Murat Aydın, Özkan Yücel ve Defne Yücel'e özel teşekkür eden Tunç Soyer, özellikle avukat Defne Yücel’in fedakarlığına dikkat çekerek, “Bu süreç onu ceza hukukunda da olgunlaştıracak” ifadelerini kullandı. Ailesine olan özlemini ise esprili bir dille şöyle aktardı:

“Annesi ve ablası bu kadar sık görüşmemizi kıskanıyor olabilir ama yapacak bir şey yok; onlar da avukat olsalarmış keşke.”

“Mavi, her yerde peşindeyim diyor”

Tunç Soyer, cezaevindeki demir kapıların, doğramaların ve parmaklıkların da mavi renkte olmasına dikkat çekerek mavi rengin hem tutsaklığı hem özgürlüğü taşıdığını ifade etti:

“Demek ki mavi hem özgürlüğü hem tutsaklığı güzelleştiriyor. Adeta ‘Sıkma canını, her yerde peşindeyim’ diyor.”

“Ben sıkmıyorum, siz de sıkmayın”

Soyer, günlüğünü selam ve umut dolu sözlerle noktaladı. Moralini yüksek tutmaya çalıştığını vurgulayan Soyer, takipçilerine şöyle seslendi:

“Ben sıkmıyorum. Siz de sıkmayın canınızı. Selam, sevgi, saygı ve muhabbetle…”

Kaynak: Haber Merkezi