Skolyozun, omurganın orta hattan sağa ya da sola S veya C şeklinde eğilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hülya Yüksel, “Schroth tedavisi, özel egzersiz temelli bir fizik tedavi metodudur” dedi. Türkiye’de skolyozun yüzde 3 oranında görüldüğünü ifade eden Yüksel, özellikle ergenlik çağında erken tanının önemli olduğunu vurguladı.
“Her hastaya özel tedavi planlanmalı”
Skolyozun tanısında röntgen ile COBB açısı ölçülerek eğrilik derecesinin belirlendiğini kaydeden Dr. Yüksel, “10 derece üzerindeki eğrilikler skolyoz olarak kabul ediliyor. Hafif dereceli eğriliklerde (10-20 derece) Schroth egzersizleri ve düzenli takip öneriyoruz. Orta dereceli eğriliklerde korse tedavisiyle birlikte Schroth uygulanırken, ileri derecede eğriliklerde cerrahi tedavi gündeme geliyor” dedi.
“3 boyutlu düzeltme ve nefes teknikleri”
Schroth tedavisinin temelinde omurganın üç boyutlu düzeltilmesi hedefi olduğunu aktaran Dr. Yüksel, “Bu yöntemle sadece yana eğrilikler değil, öne-arkaya ve rotasyonel bozukluklar da düzeltiliyor. Ayrıca göğüs kafesinde zayıf kalan bölgeler nefes teknikleriyle güçlendiriliyor. Kişiye özel egzersizler sayesinde hem duruş bozukluğu düzeliyor hem de günlük yaşam kalitesi artıyor” diye konuştu.
Kimler için uygulanabiliyor?
Schroth tedavisinin özellikle ergenlik döneminde skolyoz tanısı almış bireylerde etkili olduğunu söyleyen Dr. Yüksel, “Yetişkin dönemde skolyozu olan, hareket kabiliyeti azalan veya kifotik postürü bulunan kişilerde de uygulanabiliyor. Ancak her bireyin tedavisi, eğrilik derecesi ve omurganın esnekliğine göre planlanmalı” ifadelerini kullandı.