Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte uzmanlar, cilt sağlığını korumak için alınması gereken önlemler konusunda uyarılarda bulunuyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, soğuk ve kuru havanın cilt bariyerini zayıflatarak özellikle egzama hastalarını olumsuz etkilediğini söyledi.
“Sıcak duş ve soba başı egzama şikayetlerini artırıyor”
Prof. Dr. Özden, soğuk havalarda cilt kuruluğunun arttığını belirterek, “Sabahları serum veya tonik sonrası hyaluronik asit içeren nemlendirici, akşam ise retinol ve C vitamini içeren bakım ürünleri kullanılabilir. Cildin nem dengesini korumak, özellikle bu dönemde büyük önem taşır” dedi.
Egzama hastalarına özel uyarılarda bulunan Özden, sıcak ortamların hastalığı alevlendirdiğini vurguladı:
“Kuru ve soğuk hava egzama hastalarına iyi gelmez. Cildin kuruması hastalığın yeniden alevlenmesine neden olur. Bu nedenle sıcak duş almak, soba başında uzun süre oturmak veya sıcak ortamlarda bulunmak egzama şikayetlerini artırır. Kat kat giyinmek de terlemeye yol açarak mantar gibi cilt hastalıklarını tetikleyebilir.”
“Egzama sadece cilt değil, psikolojiyi de etkiliyor”
Egzamanın yalnızca genetik değil, çevresel ve psikolojik faktörlerden de etkilendiğini belirten Prof. Dr. Müge Güler Özden, “Stres, hastalığın hem nedeni hem de sonucu olabilir. Özellikle çocuklarda uyku bozuklukları, huzursuzluk ve okul başarısında düşüş görülebilir. Bu yüzden alevlenme dönemlerinde yalnızca krem değil, gerekirse sistemik tedaviler de uygulanmalı” ifadelerini kullandı.
“Kışın güneş koruyucuyu bırakmayın”
Prof. Dr. Özden, kış aylarında da güneş koruyucu kullanmanın önemine dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Birçok kişi kışın güneş kremi kullanımını bırakıyor. Ancak ultraviyole ışınları soğuk havalarda da ciltte leke, kuruluk ve yaşlanma belirtilerine neden olabilir. Kışın da cilt bakımına özen gösterilmeli, nem dengesini koruyacak ürünler düzenli kullanılmalıdır.”