Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) tarafından şehrin toplumsal nabzını tutmak, dinamiklerini anlamak ve değişen eğilimleri izlemek amacıyla yılda dört kez hazırlanan Bayetav İzmir Barometresi’nin Şubat 2025 sayısı yayınlandı. Bu ay ise “yoksulluk” temasına odaklanıldı. Medyascope Tv'de Ruşen Çakır ile konuğu Serkan Turgut, "Yoksullaşan" İzmir başlıklı videoda sorunları masaya yatırdı.
İzmir'le ilgili sorulan sorular
İzmir’in yoksullaşma süreci ne zaman başladı? Son yıllarda bu süreç nasıl hızlandı? İzmir’in ekonomik göstergeleri son 10 yılda nasıl değişti? Son üç ayda İzmirlilerin en çok hissettiği ekonomik sorunlar nelerdir? Kent sakinleri günlük hayatlarında yoksulluğu en çok hangi alanlarda hissediyor? İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin yoksullaşmayı önlemek için yaptığı çalışmalar yeterli mi? İzmir’de sosyal yardımlar ve destekler yoksullukla mücadelede ne kadar etkili?
Öncelikli sorunlar
Bayetav İzmir Barometresi’nin bu sayısı, İzmirlilerin gelir beklentilerinden geçim deneyimlerine, ekonomik zorluklarla başa çıkma yollarından dayanışma pratiklerine kadar geniş bir perspektif sunuyor. Asgari ücretin, memur ve emekli maaşlarının toplumun beklentilerini karşılamaması, artan doğalgaz ve ısınma maliyetleri, özellikle son 3 yılda İzmir’de hızla yükselen kira fiyatları gibi başlıklar, kentte yoksulluğun nasıl deneyimlendiğine dair önemli ipuçları veriyor. İzmirlilere göre kentin son 3 aydaki en önemli sorunlarının başında ulaşım ve toplu taşıma, çevre temizliği ve düzenlemeleri, altyapı hizmetleri geliyor. Ancak ulaşım ve toplu taşıma ile çevre temizliği ve düzenlemelerine yapılan vurgu, oransal olarak diğer tüm sorunlardan belirgin bir şekilde ayrışıyor. Katılımcıların yalnızca dörtte biri İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinden memnun olduğunu ifade ederken yarısından fazlası memnun olmadığını belirtiyor.
İzmirliler ekonomik durumlarını göz önünde bulundurduklarında kendilerini güvensiz, çaresiz ve güçsüz hissetmekten daha çok stresli, kaygılı ve öfkeli hissediyor. Stres, öfke ve güçsüzlük duyguları kiracılarda daha yoğun hissedilirken ev sahipleri kendilerini kiracılara kıyasla daha mutlu ve umutlu hissettiklerini ifade ediyor.