Seferihisar’ın kuruluşu hakkında iki farklı görüş bulunuyor. İlk görüşe göre, ilçe, M.Ö. 150-146 yıllarında III. Pön Savaşları sırasında Romalı General Tysaferin’in askerleri için kurduğu üs ile ortaya çıktı ve Tysaferinopolis adını aldı. İkinci görüş ise Seferihisar’ın, M.Ö. 7. yüzyılda Etrüskler tarafından konaklama yeri olarak kurulduğunu, ardından M.Ö. 5. yüzyılda güçlü bir kent haline geldiğini öne sürüyor.
11 Nisan 1934’te Mustafa Kemal Atatürk, Seferihisar ve Sığacık’ı ziyaret etti
Seferihisar adının, Tysaferin’den geldiği ve Selçuklular döneminde “hisar” eklenmesiyle Tysaferinhisar, ardından Seferihisar şekline dönüştüğü düşünülüyor. Bölge, M.Ö. 7-5. yüzyıllarda Lidyalılar, Persler, Atinalılar ve Spartalılar tarafından yönetildi. Daha sonra Persler, Bergama Krallığı, Makedonyalılar, Eski Yunanlılar, Romalılar ve Bizanslılar bölgeye hâkim oldu. Seferihisar, 1084’te Selçuklu komutanı Emir Çaka Bey tarafından alındı. II. Haçlı Seferi sonrası 1147-1149 yıllarında Sultan Mesut tarafından yeniden Selçuklu topraklarına katıldı. 1320’de Aydınoğulları’nın, 1394’te Osmanlıların eline geçen Seferihisar, 1402 Ankara Savaşı sonrası Moğol işgaline uğradı. 1425’te tekrar Aydınoğulları’na, ardından kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçti. Osmanlı döneminde ilçe, Düzce medresesiyle ilim ve kültür merkezi haline geldi. Seferihisar’ın gelirleri, III. Murat’ın annesi Valide Sultan tarafından Mekke’ye vakfedildi. 19. yüzyıl başında 20 bini aşan nüfus, veba salgını nedeniyle büyük kayıp yaşadı. İlçe merkezinde Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma camiler bulunuyor. 1197’de Selçuklular tarafından inşa edilen Turabiye Camii, 1783-1784’te Osmanlılar tarafından onarıldı. Güdük Minare, Hıdırlık ve Ulu Camii de Osmanlı döneminde inşa edildi. Bu camiler, günümüzde ibadete açık. Ayrıca Osmanlı’dan kalma iki harabe hamam da mevcut. Seferihisar’da Güneşlikent Tümülüsü ve Hıdırlık Mahallesi’nde 10 tümülüs tespit edildi. Cumhuriyet döneminde, Kore Savaşı’na katılan Türk kuvvetleri 1951-1960 yıllarında Seferihisar’da eğitim yaptı. 15 Mayıs 1919’da başlayan Yunan işgali, 11 Eylül 1922’de Çolak İbrahim Bey’in liderliğinde sona erdi. Çolak İbrahim Bey, Kuvayı Milliye’ye katılarak Seferihisar’ı kurtardı. İlçede onun anısına iki büst ve bir mahalle adı bulunuyor. 11 Nisan 1934’te Mustafa Kemal Atatürk, Seferihisar ve Sığacık’ı ziyaret etti. Sığacık’ta bir öğretmenin eski yazıyla not tuttuğunu görünce üzülen Atatürk, öğrenci Mehmet İnce ile sohbet etti. Seferihisar’da askeri gazinoda halkı selamlayarak ilçeden ayrıldı. İlçede kültürel zenginlikler arasında Güdük Minare, Hıdırlık, Turabiye, Ulu ve Kasım Çelebi camileri yer alıyor. Ayrıca Sığacık Camii, medreseler, hamamlar, Şehitler Çeşmesi, su kemerleri ve Cumalı Ilıcaları bulunuyor. Teos ve Lebedos antik kentleri ile Myonnesos Adası da ilçenin tarihi değerleri arasında.
Seferihisar, doğası, tarihi ve organik gıdalarıyla İzmir’in parlayan bir yıldızı. Teos Antik Kenti ve tümülüsleriyle 4000 yıllık bir tarihe sahiptir. Yeşil doğası ve Cumalı Ilıcaları, doğaseverleri cezbediyor. Organik tarımıyla ünlü ilçede yerel pazarlar taze ürünler sunuyor. Sığacık’ın sakin atmosferi ve tarihi dokusu ziyaretçileri büyülüyor.




