Erbaş, “Her şey olabilir; kediye, köpeğe laf söyleyemezsin. Olur mu böyle şey? Bu lobi bir hizaya gelmeli. Yeter artık!” diyerek tepkisini dile getirdi. Sokak hayvanı sayısının 25 milyona ulaştığını vurgulayan Erbaş, “Her yer kedi dışkısı, apartmana giremiyorum. Her yer kedi dışkısı, her yer kedi yemi” ifadelerini kullandı.
Çiğ tavuk vermek bakterileri çoğaltıyor
Vatandaşların sokak hayvanlarına pişmemiş tavuk verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erbaş, şu uyarıları yaptı: “Pişirdiğiniz tavuğu kendiniz yiyorsunuz, bakteri ölüyor. Ama hayvana hazır, pişmemiş tavuk veriyorsunuz. Hayvan onu alıp bağırsağında çoğaltıyor. Kedi maması suyla, yağmurla birleşiyor; orada salmonella ve toksik E. coli oluşuyor. Kedi de onu yalıyor.”
Kediyi köpeği sevdikten sonra elinizi yıkayın
Erbaş, özellikle çocuklarda ciddi sağlık riskleri yaratabileceğini belirterek, “Kediyi, köpeği sevdikten sonra mutlaka elinizi yıkayın. Sokak hayvanlarında kolonizasyon var, her yeri geziyorlar. Çiğ tavuk verdiğinizde zehirli bakterilerin üremesine ve her yere saçılmasına neden oluyorsunuz. Bu vakalar artacak” dedi. Prof. Dr. Oytun Erbaş, mevcut durumun “tatil köyü gibi laylaylom” haline geldiğini söyleyerek, “Ben bu ülkede kalırım ya da giderim, başka planlarım var ama burama geldi artık” sözleriyle açıklamasını noktaladı.