SAĞLIK

Prof. Dr. Bakıner: Türkiye, 10 yıl içinde diyabetin en yaygın olduğu 10 ülkeden biri olacak

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Okan Sefa Bakıner, Türkiye’de diyabet vakalarının son 10 yılda yüzde 90’ın üzerinde arttığını belirterek, “Bugün her 7 kişiden biri diyabet hastası. 10 yıl içinde Türkiye, diyabetin en yaygın olduğu 10 ülke arasına girecek” uyarısında bulundu.

Abone Ol

Dünya genelinde hızla artan diyabet, Türkiye’de de ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldi. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında açıklama yapan Prof. Dr. Okan Sefa Bakıner, Türkiye’nin diyabet sıklığı açısından Avrupa’da ilk sırada yer aldığını belirtti. Bakıner, “Kilo artışı, hareketsizlik, hazır gıdaya yönelim ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, diyabetin görülme sıklığını her geçen yıl artırıyor” dedi.

“Diyabetli her 2 kişiden biri hastalığının farkında değil”

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Sefa Bakıner, diyabetin görülme sıklığının son on yılda yüzde 90’dan fazla arttığını vurgulayarak, “Bugün toplumda her 7 kişiden biri diyabetli. Üstelik hastaların yarısı tanısının farkında değil. Gecikmiş teşhis, kalp, beyin ve bacak damarlarında kalıcı hasarlara neden olabilir. Bu nedenle risk grubundaki bireylerin düzenli tarama yaptırması hayati önem taşır” ifadelerini kullandı.

“Tip 1 ve Tip 2 diyabet farklı mekanizmalarla gelişiyor”

Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetin birbirinden tamamen farklı hastalıklar olduğuna dikkat çekti:
Tip 1 diyabet bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten hücrelerini yok etmesiyle ortaya çıkar ve tek tedavi insülin uygulamasıdır.
Tip 2 diyabet ise pankreasın tamamen işlevini yitirmediği, ancak insülin direncinin geliştiği bir durumdur. Kilo kontrolü, sağlıklı beslenme ve yeni nesil ilaçlar tedavide önemli rol oynar.”

Bakıner ayrıca, diyabet tedavisinde kök hücre ve yapay pankreas çalışmalarının umut verici sonuçlar verdiğini belirtti:
“Laboratuvar ortamında insülin üreten hücrelerin geliştirilmesi ve vücuda nakledilmesi yönündeki araştırmalar hızla ilerliyor. Bu yöntemlerin yakın gelecekte klinik tedaviye girmesi bekleniyor.”

“İş yerlerinde diyabet farkındalığı artırılmalı”

Bu yılki Dünya Diyabet Günü temasının “İş Yerinde Diyabet” olduğunu hatırlatan Bakıner, özellikle vardiyalı çalışan diyabet hastalarının yaşam düzeninin daha zor olduğunu vurguladı:
“Diyabet düzenli yaşam gerektiren bir hastalık. Bu nedenle ‘diyabet dostu iş yerleri’ oluşturmak büyük önem taşıyor. Farkındalık sadece hastalarla sınırlı kalmamalı; işverenlerden eğitim kurumlarına kadar toplumun her kesimi bu bilince sahip olmalı.”

Prof. Dr. Bakıner, diyabetle mücadelede erken tanı, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve toplumsal farkındalığın en güçlü koruma yöntemi olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsülinin keşfi tıp tarihinde bir dönüm noktasıydı. Bugün de diyabetli bireylerin üretken ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi, toplum olarak onlara destek olmaktan geçiyor.”