Hangi lig, hangi turnuva olursa olsun, İzmir takımlarının birbiriyle oynadığı maçların heyecanı, her zaman farklı yaşanmakta. Ancak, ne zaman bu tip derbiler oynanacak olsa, güvenlikten saha olaylarına kadar pek çok endişe edilecek konu ön plana çıkıyor. Geçmişten ders alma konusundaki toplumsal alışkanlığımız da göz önüne alındığında, olası senaryolar hemen hemen aynı. Peki neler yaşandı ve nasıl engellenebilirdi?
Belediyeden son dakika süprizi
İki cepheye de ayrı ayrı bakıldığında, yaşanan sorunların temelinde hep plansızlık ve ihmal ön plana çıkıyor. Buna kimi taraftarların da uygunsuz davranışları da eklenince ortaya kimsenin tasvip etmediği görüntüler çıkıyor. Saat 20.00’da oynanacak maç ile ilgili ilk olumsuz haber Güzelyalı’dan geldi. Günler önce, maça toplu gitmek için Gürsel Aksel Stadyumu’nda buluşacağı bilinen Göztepe taraftarına, belediyeden otobüs verilmedi. Peki bu durum taraftara ne zaman haber verildi. Saat 17’de… Bu dakikadan sonra kaos başlıyor. Maça toplu taşıma ve kendi araçlarıyla gitmeye karar veren sarı kırmızılı taraftarlar, kimi zaman polis barikatları, kimi zaman biber gazlı müdahale ile mücadele ederek, şehrin bir ucundan bir ucuna bir yolculuk yapıyor. Kendileri de kimi zaman rahat durmayınca olay, konudan haberi olmayan vatandaşların da tehlikeli bir akşam üzeri yaşamasına neden olacak boyutlara ulaşıyor.
Bucaspor şovuna gölge düştü
Kendilerini İzmir derbisinde, dosta düşmana göstermek isteyen Bucaspor taraftarı da, bu maça günler öncesinden hazırlanmaya başlamıştı. Yalnız bu hazırlıklara maytap, meşale ve ses bombalarını ekleyen bir kısım taraftar, bu hazırlıklara gölge düşürdü. Maç boyunca sahaya onlarca yabancı madde atılırken, emniyet güçlerinin taraftarları kayda aldığı ve önümüzdeki hafta kimlik tespitine başlayacağı öğrenildi.
Basın tribünü, ana baba günü
Basın mensuplarının Türkiye Spor Yazarları Derneği’nden, pek çok adli şartı sağlayarak akredite olabildikleri basın tribünü için de yazılacak bir kaç detay söz konusu. Birincisi, basın tribününde haber yazan gazetecilerin en çok ihtiyaç duyacağı internet bağlantısı aktif değil. Bunu aşabilen basın mensuplarını ise başka bir tehlike bekliyor. Kim olduğu bilinmeyen pek çok kişi de maçı basın tribününden izliyor. Bu durum gazeteciler tarafından yetkililere defalarca söylenmesine rağmen sonuç alınamıyor.
Geriye ne mi kaldı?
Sonuç olarak günlerce beklenen, gerçek futbolseverleri bir nebze de olsa heyecanlandıran İzmir derbisi, görevini yapmayan güvenlikten, olmayan teknolojiye, görevini yapmayan siyasetçilerden kendini bilmeyen taraftarlara kadar pek çok unsur yüzünden, sadece olayları ile hatırlanacak bir maç olmaktan öteye gitmiyor. Bize de futbol yerine bunları yazmak düşüyor…