İzmir tarihinin en büyük tehlikelerinden biri, Gediz Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla İzmir Körfezi’ni doldurmasıydı. 19. yüzyılın sonlarında bu durum, İzmir Limanı’nı işlevsiz hale getirme riski taşıyordu. Gediz’in taşkınlarla taşıdığı alüvyonlar, gemilerin limana girişini zorlaştırıyor ve Körfez’in giderek küçülmesine neden oluyordu. İzmir’in ticaret merkezi olma kimliği tehlike altındaydı.

Proje 1885'te başladı

Bu sorunu çözmek amacıyla 1885 yılında Gediz Nehri’nin yatağını değiştirme projesi başlatıldı. Bir yıl süren yoğun çalışmalar sonucunda, nehir kuzeye yönlendirilerek Körfez yerine daha kuzeyden denize dökülmesi sağlandı. Böylece İzmir Körfezi’nin dolması ve limanın işlevsiz hale gelmesi engellendi.

Nehir 1873'te körfeze dökülüyordu

Projenin tarihsel önemi, iki önemli haritayla belgelenmiştir. Alman haritacı Heinrich Kiepert’in 1890 tarihli haritası, Gediz Nehri’nin yeni yatağını detaylı bir şekilde gösteriyor. Öte yandan Karl von Scherzer’in 1873 tarihli haritası, nehrin Körfez’e döküldüğü eski halini gözler önüne seriyor. Bu belgeler, İzmir’i kurtaran bu projenin tarihsel boyutunu anlamamızı sağlıyor.

Gediznehri-1

Yatak değiştirilmese körfez göl olacaktı

Gediz Nehri’nin yatağının değiştirilmesi, İzmir’in ticari kimliğini korumasını ve ekonomik hayatının yeniden şekillenmesini sağladı. Körfezin bir göle dönüşmesini engelleyen bu mühendislik hamlesi, yalnızca İzmir’in ticaretini değil, şehir tarihini de kurtardı. İzmir, bu stratejik karar sayesinde liman şehri kimliğini koruyarak ticaret merkezi olma özelliğini sürdürdü.

Kaynak: Haber Merkezi