Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, Zafer Partisi teşkilatlarına yönelik tehdit ve baskı girişimlerinde bulunan Ülkü Ocakları yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra 11:00'da bir basın açıklaması yaptı.
Naşit Birgüvi, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;
Anladıkları dilden kısasa kısas mantığı ile bunlara cevap vermemiz elbette söz konusu
Bugün sizlere son günlerde yaşadığımız olayları anlatacağım. Partimizin il ve ilçe başkan ve yöneticilerine yönelik gerek sosyal medya üzerinden, gerekse telefonla bizzat başkan ve yöneticilerimizi arayarak yapılan "ya partiden istifa edin, ya da sizi kaldırırız" içerikli tehdit, şantaj ve baskıları, bazı yöneticilerimizin iş yerlerine gidip tehdit ve baskı ile partiden istifa ettiklerine dair yazı yazdırıp bunu post halinde getirip sosyal medyadan nasıl yayınladıklarını anlatacağım. Bilindiği üzere partiler demokrasimizin ve çok sesliliğin olmazsa olmazıdır. Bundan dolayıdır ki siyasi partiler anayasanın teminatı altında kurulur. Demokrasi adına fikirlerini özgürce söylemek üzere faaliyetlerini yaparlar. Muhalefet etmek, ülkesini bekasına yönelik uyarıları hukuk kuralları içinde yapmak her partinin hakkı olduğu gibi elbette Zafer Partisi'nin de en tabii hakkıdır. Bu hakkı kullanırken başka bir partinin başka bir partiyi ve kadrolarını organize bir çete gibi tehdit etmesi, hem anayasal suç işlemektir, hem de kişi hürriyetine engel olmak ve cana kast içermektedir. Yapılan sosyal medya paylaşımlarımızda tehdit, tahrik ve hakaret olmamasına rağmen sırf muhalefet ediyoruz diye bu mafyavari yöntemlerle yöneticilerimizin hedef alınması asla kabul edeceğimiz bir şey değildir. Siyaseti kavga ile değil hukuk kuralları içinde yapmayı tercih eden Zafer Partisi kadroları olarak bizlerin suskunluğunu korkmak olarak algılayan bu zavallılar bir şeyi çok iyi bilsinler ki Zafer Partililer bu vatan savunmasını kefenlerini giyerek korkmadan yapmaktadırlar. Anladıkları dilden kısasa kısas mantığı ile bunlara cevap vermemiz elbette söz konusu lakin bunların seviyesine inip polemiğe girmemek için dişlerimizi ve yumruklarımızı sıksak dahi hukuk yollarını tercih ettiğimiz de göz ardı edilmemelidir. Bu yüzdendir ki son 24 saat içinde gerek şahsıma gerekse ilçe başkan ve yöneticilerimize yönelik hem sosyal medya üzerinden hem de telefon aramaları ile yapılan tehdit, şantaj ve baskılara dayalı, Zafer Partisi olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğumuzu sizlere ve sizler aracılığı ile kamuoyuna duyurmak istiyorum. Kimlere suç duyuru yaptık? İzmir Ülkü Ocakları Başkanı'na, İzmir Ülkü Ocakları'nın ilçe Başkanlarına, İzmir Ülkü Ocaklarının Başkan Yardımcılarına... Edepten yoksun, anayasal suç işlemeyi göze alarak yaptıkları bu hareketlerin cevabını pekala verebilirdik, anladıkları dilden verebilirdik. Ama biz bir siyasi partiyiz, biz insanı kazanmak için yola çıkan bir partiyiz. Bu yöntemleri uygulayacaklarsa bıraksınlar ocakları, bıraksınlar siyaseti.
Her ne kadar anladıkları dilden cevap verme gücüne sahip olsak da onların içine çekmeye çalıştıkları çamurlarına düşmemek üzere hukuk yollarını tercih ettiğimiz çok iyi bilinmelidir.
Bizleri inandığımız ve mücadelesini verdiğimiz bu ülküden hiçbir gücün koparamayacağını, korkutamayacağını ve yıldıramayacağını özellikle hatırlatmak isterim
Hem yarım asırdır bölücü terörizme reaksiyonerim deyip milletçilikten besleneceksin sonra kalkıp devlet aklı kandırmacası ile teröristlerle emperyal projeye ortak olup ulus devlet yapımızı parçalayan olacaksın. Türk milliyetçilerinin, Türkçülerin ve gerçek Atatürkçülerin tek çatısı olan son kale Zafer Partisinin ülkemizi parçalamaya yönelik bu oyunu bozmak üzere siyaset yaptığı ve asla mücadelesinden vazgeçmeyeceği herkes tarafından çok iyi bilinmelidir. Bizleri inandığımız ve mücadelesini verdiğimiz bu ülküden hiçbir gücün koparamayacağını, korkutamayacağını ve yıldıramayacağını özellikle hatırlatmak isterim. Bu organize yapılar çok iyi bilsinler ki bu tehditlerinin hukuk önünde mutlaka hesabı sorulacaktır ama daha önemlisi bu ülkeyi bölmeye ve parçalamaya yeltendiklerinden dolayı yüce divan bunların yakasını asla bırakmayacaktır. Son çağrımız şudur; buradan Türk milletine sesleniyoruz, ülkem bölünmesin, emperyalist ve işbirlikçileri hedefine ulaşmasın istiyorsan son kale Zafer Partisi'dir. Özellikle Türk milliyetçilerini, Türkçüleri ve Atatürkçüleri, velhasıl tüm milletimizi tek yumruk olmak üzere Zafer Partisi'nde bütünleşmeye çağırıyoruz.
Ne mutlu Türk'üm diyene