Kulaklığın tek başına zararlı olmadığını ancak kullanım şeklinin işitme sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Dr. Çetinaslan, uzun süre yüksek seste müzik dinlemenin çınlama, tiz seslerde azalma ve kalıcı işitme kaybı oluşturabileceğini belirtti. Özellikle kulak içi modellerde enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğuna dikkat çekti.
Güvenli kullanım için 60–60 kuralı önerisi
Sağlıklı kullanım için ses seviyesinin yüzde 60’ı aşmaması gerektiğini söyleyen Çetinaslan, “Yaklaşık 75–80 dB üzeri seviyeler kulak için risklidir. Her 60 dakikalık kullanımın ardından en az 10 dakika mola verilmelidir. Kulaklıkların düzenli temizlenmesi de enfeksiyonların önüne geçer” dedi.
Çocuklar yüksek sese karşı daha hassas
Çocukların anatomik olarak daha dar kulak kanalına sahip olduğunu hatırlatan Dr. Çetinaslan, bu nedenle aynı ses seviyesinde bile daha yüksek basınca maruz kaldıklarını söyledi. Çetinaslan, “Uzun süre kulaklıkla oyun veya video izleyen çocuklarda çınlama, baş ağrısı, postür bozuklukları, dikkat dağınıklığı ve akustik travma görülebiliyor. Aileler süreyi mutlaka takip etmeli” uyarısında bulundu.
Hangi kulaklık daha güvenli?
Kulak içi modellerin enfeksiyon açısından daha riskli olduğunu söyleyen Çetinaslan, kulak üstü ve aktif gürültü engelleme (ANC) özellikli kulaklıkların daha düşük sesle kullanım sağladığı için daha güvenli olduğunu ifade etti. “Kulak üstü + ANC + düşük ses seviyesi en güvenli kombinasyonlardan biridir” dedi.
Gürültülü ortamlarda ses yükseltmek tehlikeyi artırıyor
Toplu taşıma veya kalabalık alanlarda kullanıcıların fark etmeden sesi artırdığını belirten Dr. Çetinaslan, “Bu durumda seviye 85–100 dB aralığına ulaşabilir. Bu seviyelerde 15–30 dakika bile işitmede geçici kayba neden olabilir; tekrarlandığında kalıcı hasar riski yükselir” dedi.
Baş dönmesi ve denge sorunları görülebilir
Yüksek sesin iç kulak yapısını etkileyebileceğini söyleyen Dr. Çetinaslan, bazı kullanıcılarda baş dönmesi ve denge bozukluklarının ortaya çıkabildiğini ifade etti.
Düzenli işitme testi önerisi
Kulaklık kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte rutin kontrollerin önem kazandığını belirten Dr. Çetinaslan, “Yüksek frekans kayıpları ve çınlama birçok kişi tarafından geç fark edilir. Haftada birkaç saat kulaklık kullananların bile yılda bir kez işitme testi yaptırması gerekir” dedi.





