Kemalpaşa Belediyesi, Vişneli Mahallesi'nde tarım arazileri üzerine kurulan kaçak hobi bahçeleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Son edinilen bilgiye göre, mahkeme kararıyla yıkımına hükmedilen hobi bahçelerine yönelik olarak bugün üçüncü kez yıkım ekipleri sevk edildi. Bu yıkım işlemleri, belediye ekiplerince gerçekleştirilirken, Jandarma ekipleri de herhangi bir olumsuzluğa karşı bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı.
Yıkım süreci devam ediyor: Tarım arazileri korunuyor
Kemalpaşa Belediyesi, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na aykırı şekilde inşa edildiği tespit edilen hobi bahçelerine yönelik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Nisan 2025'te Vişneli Mahallesi'nde 34 kaçak yapının yıkımına başlandığı duyurulmuştu. Bu yapıların, verimli tarım arazileri üzerine mevzuata aykırı olarak inşa edildiği belediye tarafından özellikle belirtilmişti. Bugün gerçekleşen üçüncü dalga yıkım işlemlerinde de, mahkeme kararları doğrultusunda belirlenen yapılar hedef alındı.

Öte yandan, İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de tarım arazilerinin "hobi bahçesi" adı altında parçalara ayrılarak imara açılmasının önüne geçmek için hukuki mücadelelerini devam ettiriyor. Daha önce 2023 yılında Torbalı ve Buca ilçelerinde benzer usulsüzlükler için tapu iptali kararları alınması, bu konudaki kararlılığın bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Yasal Süreç ve vatandaşların hakları
Hobi bahçelerinin yıkımı, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu kapsamında yürütülüyor. Bu süreçte, kaçak yapılar için öncelikle para cezası uygulanıyor. Ardından, yasal süreçlerin tamamlanmasıyla birlikte yıkım işlemleri gerçekleştiriliyor.
Yıkım kararına itiraz etmek isteyen vatandaşların, kararın kendilerine tebliğ edilmesinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvuruda bulunabileceği belirtiliyor. Ancak, mahkeme kararlarının kesinleşmesi durumunda, yıkım işlemlerinin kaçınılmaz hale geldiği yetkililerce ifade ediliyor. Bu durum, tarım arazilerinin korunması ve şehir planlamasına uygun olmayan yapılaşmanın önlenmesi adına atılan kararlı adımların bir parçası olarak değerlendiriliyor.





