İzmir'in Kemeraltı bölgesindeki atölyesinde çini sanatıyla yıllardır adından söz ettiren Ebru Camkıran, sanatını yerel öğelerle harmanlıyor. Çiniye olan tutkusunu, İzmir'in kültürel ve doğal zenginliklerini yansıtarak eserlerine aktaran Camkıran, bir yandan da İzmir'in adını çini dünyasında duyurmayı hedefliyor. 28 yılını bu sanata adayan Camkıran, sanatını sadece estetik bir ifade aracı olarak değil, aynı zamanda bir kültürel bellek olarak da görüyor.

İzmir'e Ait Çini Eserlerle Tarihe Not Düşüyor

TOKİ'den İzmir'in o ilçesine 996 konut ve ticaret merkezi projesi! TOKİ'den İzmir'in o ilçesine 996 konut ve ticaret merkezi projesi!

İzmir'e ait çini eserlerle tarihe not düşüyor

Çini ustası Ebru Camkıran, 28 yıldır çini sanatıyla ilgileniyor ve İzmir’in simgelerini, tarihini ve kültürünü eserlerinde işliyor. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Çini İşlemeciliği Bölümü mezunu olan Camkıran, İzmir’in toprağını, çiçeklerini ve ağaçlarını stilize ederek tasarımlarına yansıtıyor. İzmir ile bütünleştirdiği simgeleri eserlerine taşıdığını dile getiren Camkıran "Yelkenli gemiler ve zeytin ağaçları gibi semboller, İzmir'in kültürel zenginliğini eserlerime taşıyor" diyor.

Yamanlar Yangını Eseriyle Tarihe Tanıklık Ediyor

Yamanlar Yangını eseriyle tarihe tanıklık ediyor

Camkıran, sosyal olayları da çini eserlerine yansıtıyor. Son olarak Yamanlar yangınını doğaçlama olarak bir tabağa tasvir etti. "Tarihe kaynaklık edecek bir çalışma yapıyorum" diyen Camkıran, çiniyi sadece süs eşyası olarak değil, bir dönemin sosyal ve kültürel izlerini taşıyan bir sanat formu olarak görüyor.

İzmir Için Yeni Bir Çini Dönemi Başlatmak

İzmir için yeni bir çini dönemi başlatmak

İzmir’i çini dünyasında tanınan bir marka yapmak için çalıştığını söyleyen Camkıran "Çini denildiğinde İznik ve Kütahya'nın yanı sıra İzmir’in de akla gelmesini hedefliyorum" diyor. Hem görsel hem de akademik çalışmalarla İzmir'e özgü çini sanatının kalıcı olmasını sağlamak için büyük bir çaba harcıyor.

Muhabir: Melike Taşdemir