Kooperatif davası kapsamında 105 gün cezaevinde kalan, ardından ev hapsiyle tahliye edilen ve 9 Aralık’taki duruşmada ev hapsi de kaldırılan önceki dönem CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Alsancak’taki Ziraat Mühendisleri Odası Lokali’nde basın mensuplarıyla buluştu. Aslanoğlu, hem yargı sürecine hem de bu süreçte CHP’de yaşanan siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
5,5 ayda neler yaşandı?
Aslanoğlu’nun tutuklu ve ev hapsinde olduğu süreçte CHP’de mahalle delege seçimlerinden il kongresine, il kongresinden 39. Olağan Kurultay’a kadar birçok kritik aşama yaşandı. Genel Merkez tarafından il kongresi için aday gösterilen Aslanoğlu’nun adaylığı, kongreye bir gün kala değiştirildi ve yerine Çağatay Güç aday oldu. Ev hapsinde olduğu için kongreye video bağlantısıyla katılan Aslanoğlu, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Kurultayda ise Parti Meclisi’ne aday olan Aslanoğlu, 367 delegenin oyunu alarak yedek PM üyesi seçildi.
“Bu toplantı hem teşekkür hem fikir alışverişi”
Aslanoğlu, toplantıyı düzenleme amacının kendisine destek veren yol arkadaşlarına ve basın emekçilerine teşekkür etmek ve aynı zamanda yaşanan süreci birlikte değerlendirmek olduğunu söyledi. Yeni il başkanlığı sürecine de değinen Aslanoğlu, şehirdeki güç dengelerini ve aktörleri tanımanın zaman aldığını ifade etti. Kendisinin il başkanı olduğu dönemde kentin “eşrafını” yakından tanıdığını belirten Aslanoğlu, bu ilişkilerin zaman içinde kurulduğunu dile getirdi.
“İktidarın il başkanları sorsun, ben cevaplayayım”
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve önceki il başkanı Veysel Şahin’e de çağrıda bulunan Aslanoğlu, her türlü soruya açık olduğunu söyledi. “Ne zaman randevu verirlerse giderim, sorularına gönül rahatlığıyla cevap veririm” diyen Aslanoğlu, bugüne kadar hesap vermekten kaçmadığını savundu.
“İftirayı atmak kolay”
Aslanoğlu, AKP’li Ali İhsan Yavuz’un 2019 yerel seçimleri sonrası söylediği “Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey olmuştur” sözünü hatırlatarak, davanın da bu anlayışla şekillendiğini ileri sürdü. Duruşmalarda ne iddianamede ne de dosyada usulsüz ödeme ya da hak edişlere ilişkin somut bir belge bulunmadığını söyleyen Aslanoğlu, “Hiçbir şey yok ama ‘bir şey olmuştur, savcılık araştırsın’ denildi” ifadelerini kullandı.
“Üç yıl ticaret yapmadım”
İl başkanlığı yaptığı üç yıllık süreçte belediyeye ilişkin hiçbir ticari faaliyette bulunmadığını vurgulayan Aslanoğlu, ihale, imar ya da personel alımıyla ilgili kimseye telkinde bulunmadığını söyledi. “Ne arsa için imar istedim ne birini işe aldırmaya çalıştım” diyen Aslanoğlu, bu dönemde ticaret yapmadığını özellikle vurguladı.
“İZBETON’la ilgili kimse bize soru sormadı”
Davaya adını veren İZBETON’la ilgili ne kendisine ne de Tunç Soyer’e yöneltilmiş bir suçlama olmadığını dile getiren Aslanoğlu, duruşmalarda bu başlığın dahi sorulmadığını söyledi. “Metro, arıtma tesisi gibi milyarlık işler varken, neden kooperatifler üzerinden böyle bir tablo yaratıldı?” sorusunu yöneltti.
Tutuklama ve kaçma şüphesi eleştirisi
Hakkındaki kaçma şüphesinin “komik” hale getirildiğini savunan Aslanoğlu, yıllardır yurt dışına çıkıp geri döndüğünü, delil karartacak bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Sık sık hâkim değişmesini de eleştiren Aslanoğlu, “Bunlara normal diyebilir miyiz?” diye sordu.
“Şakran’da bu dava neden görüldü?”
Şakran Cezaevi’nde görülen dava sürecini de eleştiren Aslanoğlu, FETÖ ve Rahip Brunson davaları dışında bu ölçekte bir davanın burada görülmediğini söyledi. Sürecin hem sanıklar hem aileleri hem de kamuoyu üzerinde ağır bir baskı oluşturduğunu dile getirdi.
Tunç Soyer vurgusu
Aslanoğlu, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kooperatif modelini “delikanlı gibi savunduğunu” belirterek, kentsel dönüşümün kooperatifler eliyle yapılmasının bilinçli bir tercih olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın bazı çevreleri rahatsız ettiğini ve sürecin bu nedenle hedef alındığını savundu. Tüm eleştirilerine rağmen adalet sistemine güvenmek zorunda olduklarını vurgulayan Aslanoğlu, “Bu ülkenin başka çıkışı yok. Doğru kararların buradan çıkmasını beklemek zorundayız” dedi.
