Bakanlığa düşen görevler de var
İzmir'in su kaynakları, iklim değişikliği ve artan nüfus baskısı altında giderek azalmakta. Bu durum, tarımdaki vahşi sulama alışkanlıklarını dönüştürmeyi zorunlu kılıyor ve uzmanlar, tasarrufun tüm kentin su ihtiyacını karşılayabileceğini vurguluyor. İzmir'de tarımda kullanılan vahşi ve bilinçsiz sulama yöntemleri, su kaynaklarının hızla tükenmesine neden oluyor. Uzmanlar, modern sulama tekniklerine geçilmesi halinde önemli ölçüde su tasarrufu sağlanabileceğini belirtiyor. Damlama ve yağmurlama gibi yöntemler, suyun verimli kullanılmasını sağlayarak israfı önlüyor. Yapılan araştırmalar, tarımda su tasarrufuyla İzmir'in tüm kentlerinin su ihtiyacının karşılanabileceğini gösteriyor. Çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve teknolojik altyapının geliştirilmesi, bu hedefe ulaşmada kritik rol oynuyor. Yetkililer, suyun sürdürülebilir kullanımı için teşvik programlarının artırılmasını planlıyor. İzmir Ziraat Odası, çiftçilere eğitim ve destek sağlanması gerektiğini vurguluyor. Su tasarrufu, hem çevrenin korunması hem de gelecek nesiller için hayati önem taşıyor. Uzmanlar, bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini ifade ediyor. İzmir, doğru adımlarla Türkiye’ye su yönetimi konusunda örnek olabilir. Çiftçilere, suyun verimli kullanımı için modern yöntemleri benimseme sorumluluğu düşüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, bilinçlendirme ve teşviklerin yanı sıra gerektiğinde yaptırımlar uygulayarak sürece liderlik etmesi bekleniyor. Bakanlık, su tasarrufu politikalarını yaygınlaştırmak için daha etkin adımlar atmalı. Çiftçilere sağlanacak teknik destek ve eğitim programları güçlendirilmeli. Sürdürülebilir tarım için denetim mekanizmalarının devreye alınması önem arz ediyor. Bu konuda yerel yönetimler ve çiftçi birlikleriyle iş birliği yapılmalı. Su krizinin önüne geçmek için Bakanlık’ın kararlı bir şekilde harekete geçmesi şart.




