İzmir’de çalışan diş hekimleri sağlık sektöründe yaşanan zorluklar ve çalışma koşulları ile alakalı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleşen açıklamaya AHESEN, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık İş, Hekim Birliği Sendikası, İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Hürriyet Sağlık Sen, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, HEKİMSEN, Genç Sağlık Sendikası, İzmir Aile Hekimleri Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği ve Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği destek verdi.Başak Edge Gürkan

“Sağlık Bakanlığını uyarmak amacıyla hizmet üretmiyoruz”

SES İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Başak Edge Gürkan sağlıkta dönüşüm programının sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik etkilerine dikkat çekti. Gürkan, “ Ekonomik dar boğaz gerekçe gösterilerek tasarrufun öncelikle kamudan ve kamusal hizmet veren emekçilerden başlanarak yapılması sadece özlük ve mali haklarımızı değil nitelikli ve erişilebilir sağlık hizmetini de etkilemektedir. Sağlık emekçisi ve halkı karşı karşıya getiren bu sistemde en çok zarar görenlerin başında ağız ve diş sağlığı alanında çalışan kamu emekçileri gelmektedir. Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük ücretler, tükenmişlik ile ağız ve diş sağlığı birimlerinde artık hizmet üretemez durumdayız. Sorun çözmeyen hatta esnek çalışma modelleriyle sorunlarımızı daha da   çoğaltan düzenlemeler yapan Sağlık Bakanlığını uyarmak amacıyla örgütlü olduğumuz kamuda ağız ve diş sağlığı hizmeti veren tüm kurumlarımızda hizmet üretmiyoruz.”  dedi.Bülent Arslan

“Eşitlik ve adalet istiyoruz”

Alsancak Ağız Diş Sağlığı Merkezi Genel Sağlık İş Sendikası Temsilcisi Bülent Arslan ise sağlık sektöründe eşitlik ve adalet istediklerini vurguladı. Arslan, “ Sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sağlık emekçileri, bütün meslek gruplarında olduğu gibi yıllardır süregelen hak kayıpları ve adaletsizlikler karşısında artık tükenmiş haldedir. Sağlık emekçilerine yaşatılan bu sorunlar yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halk sağlığını doğrudan olumsuz etkilemektedir.

Gelişen teknolojiyle birlikte dünya hızla değişirken ve gelişirken, biz hâlâ temel haklarımızın mücadelesini vermekteyiz. 2025 yılında; yapay zekâ insanlarla sohbet etmekte, uzay turizmi konuşulmakta, ancak biz sağlık emekçileri hâlâ: Sağlıkta şiddetle mücadele etmekteyiz. Çalışma koşullarımızın uygun olmadığını haykırmaktayız. Her diş hekiminin 4 el kuralı ile çalışmasının gerekliliğini anlatmak zorunda kalmaktayız. Ağız ve diş sağlığı hizmeti verirken randevu sürelerinin yetersiz olduğunu ifade etmekteyiz. Hasta mahremiyetinin önemini belirtmekte, bir odada 2-3-4 ünit ile muayene yapılamayacağını dile getirmekteyiz. İfadelerini kullandı.

“Geçinemiyoruz”

 Sağlık çalışanlarının maaşlarında taban, teşvik, sabit ile alakalı yapılan sürprizleri istemediklerini belirten Arslan, “Emekliliğe yansıyan tek kalem maaş’ talebimizi tekrar ediyoruz. Biz en temel haklarımızın peşinde mücadele etmek zorunda kalırsak, mesleğimizi layığıyla nasıl icra edeceğiz? Her gün yüzlerce hastaya şifa dağıtmaya çalışan biz sağlık emekçileri bunun için çabalarken, aklımız maaşlarımızda, evimizde, yediğimiz ekmekte ve adil olmayan çalışma koşullarında kalırsa hizmet kalitesini nasıl yükselteceğiz? Bilgi birikimimizi, yeteneklerimizi ve insanlığa olan bağlılığımızı en iyi şekilde sunmak varken, yaşadığımız temel özlük haklarına dair sorunlara enerjimizi harcamak zorunda kalmak, meslek onurumuza ve halkın sağlığına zarar vermektedir. Bu yalnızca bir ekonomik sorun değildir; onur meselesidir. Hizmet verdiğimiz binalar hem bizim için hem de hastalar için risk oluşturmaktadır.

Örneğin İzmir Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin:

Yapısal dayanıklılık testi var mıdır? Hizmet binasının 61 yıllık olup, göçme durumunda olduğu, güçlendirilmesinin maliyetinin yeniden yapmaya yakın olduğu, güçlendirilse bile sağlık hizmeti vermeye uygun olmadığı yönünde rapor olmasına rağmen, rapor tarihinden itibaren ne yapılmıştır?

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik; Acil çıkış zorunluluğu Madde 39- (1,2) zorunlu iken, hiçbir acil çıkışın olmamasına ne yapılmıştır?

İzmir Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde; çalışanların ve hastaların, yeni bir felaket yaşamaması için; yerine yeni hizmet binası yapılması, başka bir kamu binasına taşınması veya yeni bir bina kiralanması planlanmakta mıdır?

İzmir Alsancak Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde yeni bir felaket yaşanırsa, sorumlusu kimdir?

Aslanoğlu gençlere seslendi! “Güvenliğinizi sağlayamıyoruz” Aslanoğlu gençlere seslendi! “Güvenliğinizi sağlayamıyoruz”

Hakkımız olanı istemekten vazgeçmeyeceğiz! Asıl utanç verici olan, bu taleplerimizin hâlâ gündemde olmasıdır. Tarih, değişimi talep edenleri değil, değişime direnenleri yargılar.
Şimdi zaman, birlikte bu düzeni değiştirme zamanıdır!” şeklinde konuştu.Cafer Doğan

"Haykırışlarımıza kulak tıkanıyor"

Hekim Birliği Sendikası’ndan Diş Hekimi Cafer Doğan Diş Hekimlerinin sorunlarını ve taleplerini kamuoyuna duyurdu. Doğan “ Denediğimiz tüm yöntemlere, yöneticilerimiz ile yapmış olduğumuz tüm görüşmelerimize rağmen aylardır duyulmamaya çalışan çığlıklarımız, kulak tıkanılan haykırışlarımız, görmezlikten gelinen ve çığ gibi büyümeye devam eden sorunlarımız biz kamuda çalışan diş hekimleri için artık katlanılamaz bir hale gelmiştir. Biz kamuda çalışan  diş hekimleri olarak, emeğimizin karşılığını alabilmek, insanca çalışabilmek ve hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için bugün tüm Türkiye de iş bırakıyoruz.” dedi.

“İnsanca çalışmak insanca yaşamak istiyoruz”

Doğan, “Kamuda çalışan diş hekimleri olarak haklarımızı istiyoruz ve kendi haklarımız isterken bunu en çok da hastalarımızın nitelikli sağlık hizmeti alabilme haklarını koruyabilmek adına yapıyoruz… Diş hekimleri olarak ilk kez bu kadar geniş katılımla, diğer sağlık meslek gruplarından ayrı olarak tek başımıza bir iş bırakma eylemi düzenliyoruz. Kamu diş hekimleri olarak işimizi aşkla yapabilmek için 14 şubat sevgililer gününde iş bırakıyoruz. Bu iş bırakma eylemimizi sadece kamuda çalışan diş hekimleri olarak yaparken eziyet yönetmeliği ile mücadele eden aile hekimlerimize, asmlerde çalışan ebe ve hemşirelerimize, entegre hastanelerde onlarca zorlukla çalışan tüm sağlık çalışanlarına,2. Ve 3. basamak hastanelerimizde şiddet sarmalı ve birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalan hekim ve tüm sağlık profesyonellerine haklı mücadelelerinde destek verdiğimizi ve bugün yaptığımız eylemimiz de onlarında desteğini canı gönülden hissettiğimizi söylemek istiyoruz. Kamu Diş Hekimleri Derneği Kadhed’in çağrısıyla alınan bu eylem kararını ilk açıklayan ve uygulamaya alan Hekim Birliği sendikası olarak, haklı taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Her geçen gün artan sorunlarımızla bir yandan baş etmeye çalışırken mesleğimizi hakkıyla sürdüremez bir hale gelmiş bulunuyoruz. Halkımıza, hastalarımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için çabalıyoruz, bunun için her gün onlarca fedakârlık yapıyoruz ancak mevcut çalışma koşullarımız nedeniyle kamuda çalışan diş hekimleri olarak artık tükeniyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık sistemi değiştirmeli”

Sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıların büyük kısmının sağlık bakanlığının dayattığı sistemden kaynaklandığını söyleyen Doğan, “Bakanlığımızın neresinden tutulursa elimizde kalan, çarpık ve kamu sağlık hizmeti ile hiç bağdaşmayan performans sistemi garabetine devam etmekteki ısrarı tüm sorunlarımızın ana kaynağıdır. Bu yanlış sistemden vazgeçmeyerek ve popülist politikalarına devam ederek bakanlığımız biz hekimleri bilimden ve meslek gerekliliklerini layıkıyla yerine getirebilmekten adeta alıkoymaya çalışmaktadır. Hastaneleri kar amacı güdülen ticarethaneler gibi görmekten, biz hekimlere köleymişiz muamelesi yapmaktan vazgeçtiklerinde, hastalarımıza müşteri muamelesi yapmamaya başladıklarında sorunlarımızın büyük bir kısmının kendiliğinden çözüleceğinden eminiz. Biz hekimler olarak bu durumun farkındayız, adil olmayan, Doğru planlanmayan, her ay değişen, katsayı oyunlarıyla değiştirilebilen performans sisteminizin karşısındayız ve karşısında durmaya devam edeceğiz. Biz kamuda çalışan diş hekimleri olarak ek ödeme değil, emekliliğe yansıyan tek kalem maaş istiyoruz.

Aşırı hasta yükü altında eziliyoruz

Bilime ve meslek gereklerine tamamen zıt olan,neye göre belirlendiğini bilemediğimiz ve anlamlandıramadığımız Mhrs randevu sayılarımız ve randevu sürelerimiz en önemli sorunlarımızdan biridir.Diş hekimi muayenesi için TDB 14 dk FDI 20 dk süre belirlemişken, Diş çekimi için TDB 31 dk FDI 30 dk süre gerekir derken, arkadiş ışınlı kompozit dolgu için TDB 59 dk FDI 60 dk süre alır diye belirlemişken bakanlığımız biz kamu diş hekimlerinden 20 dk içerisinde hastalarımızı hem muayene etmemizi, hem radyolojik tetkiklerini yapmamızı, hem doğru tanıları koyup üstüne de hastalarımızın tedavilerini bitirmemizi beklemektedir. Bu randevu sayıları ve süreleri ile mesleğimizi layıkıyla yapabilmemiz ve hastalarımızın nitelikli bir tedaviye ulaşabilmeleri mümkün değildir. Bu randevu sayı ve süreleri sade ve sadece hastalarımızın tedavilerinin tamamlanabilmesi için tekrar tekrar randevu alması gerekliliğini doğurmakta ve mhrs randevu sisteminde tıkanıklıklara ve hastalarımızın randevu alabilme konusunda mağduriyet yaşamalarına sebep olmaktadır. Bu sürelerde dolgu, kanal tedavisi ya da herhangi başka bir işlem yapabilmemiz mümkün değildir. Hekim Birliği Sendikası olarak önerimiz, Entegre çalışan hekimlerimiz için 12 yeni randevu 4 devam eden randevu. Uzman diş hekimlerimiz için branş gereklilikleri de göz önüne alınarak 8 yeni randevu 2 devam eden randevu olacak şekilde ve hekimin kendi belirleyebildiği bir mhrs çalışma cetvelinin hayata geçirilmesidir. Ayrıca uzun sürecek, komplikasyon gelişme ihtimalinin yüksek olduğu işlemlerimiz için de diğer tüm tıp hekimlerimiz gibi bu tarz girişimsel işlemlerimizi planlayabileceğimiz 1 gün kapalı cetvel uygulamasının gerekliliği diş hekimleri içinde kaçınılmazdır.

Vardiya ve Nöbet dayatmasını reddediyoruz

Bazı illerimizde ikili çalışma adı altında gece vardiyası yani 16:00/24:00 arası saatlerde diş hekimlerine poliklinik hizmeti yaptırılması ve hafta sonu mhrs uygulamalarının yönetmeliklere aykırı bir şekilde uygulandığını üzüntü ile takip ediyoruz. Diş hekimliğinde acil kavramı ve tanımı olmamasına rağmen gece nöbetlerine zorlanıyoruz. Gece 00:00’dan sonra çalıştırılmayı ve vardiya uygulamalarını kesinlikle kabul etmediğimizi bir kez daha ilan ediyoruz..

Fatura dağıtım oranlarındaki adaletsizliği kabul etmiyoruz

Her ay artan vergi dilimleri ile geliri düşen ve mali kayıp yaşayan biz diş hekimlerinin bu mağduriyeti yetmezmiş gibi diğer 2. Ve 3. Basamak hiçbir hastanede fatura dağıtım oranlarında gözle görülür bir değişiklik yapılmazken sadece ADSM ve ADSH’larda yapılan fatura dağıtım oranlarındaki düşürülme ile mağduriyetimiz daha da artırılmaktadır ve bakanlığımız yaklaşık 6 aydır bu yanlışında ısrarcı olmaya devam etmektedir. Biz diş hekimleri için 0.24 bantlarına geriletilen fatura dağıtım oranları kabul edilebilir değildir. Diş hekimleri olarak biz üvey evlat muamelesi görmeyi kesinlikle kabul etmiyoruz ve bakanlığımızı ivedilikle bu yanlış karardan vazgeçmeye, ellerini emeğimizden, alın terimizden ve hak edişlerimizden çekmeye davet ediyoruz.

Dört el kuralının uygulanmasını talep ediyoruz

Hem hasta konforunun, hem hekim konforunun artırılabilmesi, tedavi kalitelerimizin yükseltilebilmesi ve çapraz enfeksiyon riskinin azaltılabilmesi için 4 el kuralının uygulanması elzemdir fakat bu gereklilik de yerine getirilmemektedir. Hastane personel dağılım cetvellerinin her diş hekimine bir ağız diş sağlığı teknikeri olacak şekilde belirlenmesini ve bu duruma uygun atama planlarının yapılmasını talep ediyoruz.

Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı yasalar istiyoruz

Sağlıkta şiddeti önleyecek etkili ve caydırıcı yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır! Mevcut olan şiddet yasalarının da suç işlenmesi durumunda istisnasız ve amasız uygulandığından emin olunmalıdır. Özellikle son dönemlerde tüm sağlık profesyonelleri gibi diş hekimleri de hemen hemen her gün hem sözlü hem fiziki şiddete maruz kalmakta ve bu durum biz hekimlerde motivasyon ve iş kayıplarına sebep olmaktadır.

Maddi haklarımız istiyoruz

Yıllardır girişimsel işlem düşük tutuluyor. Devlet hastanelerinde çalışan diş hekimlerinin hukuk katsayısı diğer uzman hekimlerimizin halen sadece yarısı kadar. Teşvik dağıtım oranlarındaki adaletsizlik sebepli tavan performans puanı bakanlık tarafında keyfi olarak yükseltilmiş oluyor. Taban ödemelerinde uygulanan diş hekimi katsayısının yukarı yönlü revizyonunu istiyoruz. Zaten bir çoğumuz yoksulluk sınırında maaşlar alıyoruz bu gidişle açlık sınırında maaş alacağımızdan çekiniyoruz.

Kurum diş hekimlerinin hakları görmezde gelinemez

Kurum hekimleri düşük maaşlarla ve son derece zorlu koşullar aşında görev yapmaya devam ediyorlar. Cezaevi tevkif infaz kurumlarında, mediko sosyallerde, darülacezelerde çalışan hekimlerimiz taban ödeme alamadıkları gibi bu kurumlarda teşvik ödemesi de bulunmuyor. Bir hekimin gelirini, çalıştığı dört duvar ya da bağlı olduğu kurum değil, almış olduğu eğitim ve emeği belirlemelidir. Bu nedenle tek kalem maaş talebimiz en temel hakkımızdır.

Taleplerimiz karşılanmazsa iş bırakmaya devam edeceğiz

Eğer taleplerimiz karşılanmaz ise 14 Şubatta başladığımız iş bırakma eylemlerimizi aşamalı olarak sürdüreceğiz. Taleplerimiz karşılanmazsa, mayıs ayından itibaren iş bırakma eylemlerimizi her ay 2 gün olacak şekilde sürdürmeyi planlıyoruz. Mesleğimizi onurlu bir şekilde sürdürebilmek ve halkımıza nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Hakkımız olanı alana kadar geri adım atmayacağız. Tüm sağlık camiasını, halkımızı ve basın mensuplarını, diş hekimlerinin bu haklı mücadelesine destek olmaya davet ediyoruz. Diş hekimleri haklarını alacak.” şeklinde konuştu.

Muhabir: Doğay Akın