İzmir’de bu yıl bahar aylarında düşen yağış miktarı, uzun yıllar ortalamasının çok altında kaldı. Kurak geçen mevsimlerin ardından kentteki barajların doluluk oranları da alarm seviyesine geriledi. Uzmanlar, iklim değişikliğine bağlı kuraklığın özellikle son üç yılda etkisini artırdığına dikkat çekti.

Yağışta ciddi azalma, sıcaklıkta yükseliş

Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1938-2024 yılları arasında İzmir’de mart ayında ortalama 75 kg/m², nisan ayında 45,8 kg/m² ve mayıs ayında 31 kg/m² yağış kaydedilirken, 2025’te bu değerler martta 4,3 kg/m², nisanda 54,8 kg/m² ve mayısta 24,7 kg/m² olarak ölçüldü.

Yağışlı gün sayısında da düşüş görüldü. Uzun yıllar ortalamasında martta 9, nisan ayında 8, mayısta ise 5 gün yağış olurken, bu yıl martta sadece 4 gün yağış kaydedildi. Önümüzdeki günlerde de kentte yağış beklenmiyor.

Tahtalı Barajı-1

Barajlarda doluluk yüzde 15'in altına düştü

İZSU verilerine göre İzmir’in içme suyunu sağlayan başlıca barajlarda da doluluk oranlarında belirgin düşüş yaşandı.

  • Tahtalı Barajı: %14

  • Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %13

  • Ürkmez Barajı: %25

  • Balçova Barajı: %43

Bu oranlar, 2024’ün aynı dönemine göre önemli ölçüde gerilemiş durumda.

“Kuraklık uyarı seviyesinde”

İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin sadece sıcaklığı değil, aynı zamanda yağış rejimini de bozduğunu belirtti. Doğu Akdeniz havzasında sıcaklıkların artmasıyla birlikte buharlaşmanın da yükseldiğini ifade eden Tağıl, şunları kaydetti:

“Türkiye genelinde yağışlar, bu su yılında uzun yıllar ortalamasının %25 altında kaldı. Ege Bölgesi’nde bu oran %26’ya ulaştı. İzmir’in kuzeyinde ise %40’lara varan yağış azalmaları görülüyor. Bu da özellikle Gediz ve Bakırçay havzalarını olumsuz etkiliyor.”

“Suyun her damlası planlanmalı”

Prof. Dr. Tağıl, kuraklığın 2023, 2024 ve 2025’te aralıksız sürdüğünü ve İzmir’de uyarı seviyesinin korunduğunu vurguladı. Aşırı yeraltı suyu kullanımının da barajlardaki düşüşü hızlandırdığını söyleyerek şu çağrıda bulundu:

“Büyük şehirlerde suyun her damlası planlanmalı. İzmir gibi nüfusu yüksek şehirlerde yağmur suyu hasadı gibi sürdürülebilir yöntemler mutlaka değerlendirilmelidir.”

Kaynak: AA