İzmir Valiliği'nden yeni karar: İzmir'de gösteri yasağı uzatıldı! İzmir Valiliği'nden yeni karar: İzmir'de gösteri yasağı uzatıldı!

Batı Anadolu’da Manisa yöresinin fethi ve İslâmlaşması ile bağlantılı rivayetlere göre, Horasan’dan gelmiş gazi erenlerden olan Hamza Baba’nın Kemalpaşa'daki kabri üzerine Sultan II. Murad tarafından bir türbe yaptırılıp yakınında bir de Bektaşî tekkesi kurulmuştur.

Hamza Baba türbesi ile ilgili en eski kayıt Sultan II. Bayezid dönemine ait

Tesbit edilen arşiv belgelerinde burasıyla ilgili en eski kayıt Sultan II. Bayezid dönemine aittir. Saruhan Evkaf Defteri’ndeki 928 (1521-22) tarihli bu kayıtta, “Nâhiye-i Nif’te Gereme nâm karye kurbünde Kapukaya demekle mâruf mevzii Hamza Baba nâm derviş kendi dest-i renciyle açıp ihyâ edip ve su getirip bir zâviye bina ve hasbeten lillâh bağ dikip ihya etmiş; zikrolan bağın ve mevziin öşrünü Sultan Bayezid Han ihsan edip ref‘ buyurup ellerine hükm-i hümâyun inâyet olunmuştur” denilmektedir. Bu kayıt, zâviyenin Sultan II. Bayezid döneminde kurulduğunu açıkça belirttiğine göre Hamza Baba da aynı yıllarda yaşamış ve belki de ölmüş olmalıdır. Hilal Ortaç’ın yayımladığı Hamza Baba Tekkesi’nin tarihçesiyle ilgili altı belgeden sonuncusu 6 Teşrînievvel 1308 (18 Ekim 1892) tarihli olup Şeyh Halil Efendi’nin ölümü ile zâviyedarlığın oğlu Derviş Ali Efendi’ye tevcih edildiğine dairdir. Aradan geçen 100 yıl içinde, bu tarihî eser hakkında bir araştırma hazırlayanların ifadelerine göre tekke bütünüyle ortadan kalkmış, yalnız türbe ayakta kalabilmiştir.

Yapının özellikleri

Bir mezarlığın içinde yer alan Hamza Baba Türbesi kesme taştan yapılmış sekizgen planlı bir yapıdır. Giriş kısmında mukarnaslı başlıklı iki sütuna oturan sivri kemerli bir sundurma vardır. Türbenin sekizgen kitlesi profilli bir silme ile bitmekte, üstünde yine sekizgen ve aynı biçimde silmeye sahip sağır bir kasnak yer almaktadır. Bunun da üstünde kurşunla kaplı küçük bir kubbe oturur. Türbe mekânı, yedi cephesinde altlı üstlü açılmış pencerelerden aydınlanıyordu. Bunlardan alttakilerin dördü sonraları örülerek kapatılmıştır. Alt sıradakiler, içi dolgulu sivri tahfîf kemerleri altında dikdörtgen biçimlidir. Üst sırada yer alan pencereler ise sivri kemerli olup fil gözü alçı içtenliklere sahiptir. Alt sıradaki pencerelerden bir tanesi, içeride bir çerçeve ile sınırlanarak sivri kemerli bir mihrap görünümüne sokulmuştur. İnci Kuyulu, bunun etrafındaki süslemelerin orijinal olmayıp sonradan yapıldığı görüşündedir. Türbenin içinde tek sanduka vardır.

Ekrem Imamoğlu Kar Kopyası (2)

Koyun Baba Türbesi: Kökleri Çorum'a dayanıyor

Koyun Baba Hazretleri’nin aradığı yeri İmam Ali Hazretleri kendisine şu şekilde belirtmiştir: “Var imdi oğlum, Hak yolunda birlik için çalış. Sana muttali olduğu gibi kara kayalı, keklik öter, kekik biter, garip-fakir eğlenecek yer olmayan mekanı bulasın. Oraya varıp sofra yayıp misafiri hoş tutasın fisebilillah yedirip içiresin” buyurunca o da kara kayalı bu mekanı bulmaya çalışır. Söz konusu bu yer bugün ki türbenin bulunduğu yeri işaret eder niteliktedir. Koyun Baba Koyundere’den ayrılıp gitmiş dahi olsa dahi buradaki dervişleri onun talebeleri olarak İslami irşat vazifesini yürütmüşler ve burayı köy haline getirmeye çalışmışlardır. Burada sofra kurup misafiri hoş tutmaya, onları yedirip içirmeye çalışmışlar, böylece hem bu topraklara sahip çıkmışlar hem de Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmışlardır. Bölgemizin Müslümanlaşmasına ve Türkleşmesine sundukları katkı şüphesiz ki büyüktür. Koyun Baba ile ilgili Çorum-Osmancık'ta kurulan Aşevi de Koyun Baba felsefesini yansıtan güzel bir husustur.