Tarih boyunca birçok ordu tarafından 30 kez kuşatılan kente, tapınaklar, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilirken, Ortodoks Hristiyanların en önemli merkezi haline geldi.

H.z. Muhammed'in İstanbul ile ilgili sözleri

Yenikapı kazıları, şehrin antik tarihinin 8 bin yıl öncesine kadar gittiğini ortaya koyarken, kentin tarihinde dönüm noktalarından bir tanesi milattan sonra 4'üncü yüzyılda Roma tahtını ele geçiren Büyük Konstantin'in burayı yeni imparatorluğunun başkenti yapması oldu. Hazreti Muhammed'in "İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisinin ardından şehir, İslam dünyası için de fethedilmesi gereken en önemli yerlerden biri olarak adını duyurdu. Müslümanlar için Batı'nın, Hristiyanlar içinse Doğu'nun eşiği haline gelen İstanbul, 1204'te Haçlı Seferi için yola çıkan Latin istilasına uğradı. Hazreti Muhammed'in övgüsüne mazhar olmak için Emeviler döneminde Konstantiniyye'ye 3 büyük sefer düzenlenirken, bir sefer de 781-782'de Abbasiler tarafından gerçekleştirildi. Bazı sahabelerin de katılımıyla gerçekleşen Muaviye bin Ebu Süfyan komutasındaki ilk İstanbul kuşatması daha sonraki dönemlerde silinmeyecek izler bıraktı. Hazreti Muhammed'i Medine'ye hicreti sırasında evinde misafir eden Ebu Eyyüb el-Ensari'nin bu kuşatmaya katılması ve surlar önünde vefat etmesi, 1453'teki fethe kadar uzanan yolda İslam dünyası için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Defalarca kuşatılan şehri Fatih Sultan Mehmet aldı

Konstantiniyye Müslüman hükümdarlar için Hazreti Peygamberin müjdesiyle İslam'ın vaat edilmiş şehri haline geldi. Dünyanın gördüğü en muazzam kuşatma ve savunmalara tanıklık eden İstanbul, 1453'ten önce farklı kavim ve medeniyetler tarafından onlarca kez kuşatıldı. Milattan önce Makedonya Kralı Phillippe, Roma İmparatoru Septim Severus, Milattan Sonra İran Hükümdarı Keyhüsrev, Avar Türkleri, Emeviler, Abbasiler, I. ve II. Bulgar İmparatorluğu, Ruslar, Kiev Knezliği, Haçlılar, İznik İmparatorluğu, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar şehri kuşattı. Bunların yanı sıra Atilla'nın, Vikinglerin ve Gotların da kenti kuşattığı bazı kaynaklarda yer alırken, son kuşatma 1453'te Osmanlı'yı imparatorluğa taşıyan Sultan 2. Mehmed tarafından gerçekleştirildi. Sultan 2. Mehmed tahta geçtiği dönemde, İstanbul'un fethi için öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle Yıldırım Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısına, Tuna Nehri ile Karadeniz'den gelecek yardımı önlemek amacıyla 1452'de Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. İstanbul'un yüksek ve kalın surlarını yıkmak amacıyla devrin önemli mühendislerine büyük toplar döktürüldü. Şubat 1453'te dökülen toplar, Sultanın emriyle İstanbul önlerine götürüldü. Karaca Paşa komutasındaki 10 bin kişilik ordu, İstanbul yakınındaki Vize, Silivri ve Ayastefanos kalelerini kuşattı.

Gemiler karadan nasıl yürütüldü

Nisan ayına gelindiğinde ise 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te Osmanlı ordusu, 2. Mehmed'in komutasında İstanbul'a hareket etti. Bu süreçte, Akşemseddin, Akbıyık ve Molla Gürani gibi Osmanlı döneminin önemli hocaları da Mehmed'in yanında yer aldı. Sultan 2. Mehmed, Anadolu ve Haliç'i tutarken, Zağanos Paşa Beyoğlu'nu fethetti ve Galata üzerine yürüdü. Aynı gün 2. Mehmed, Mahmut Paşa'yı elçi olarak Bizans İmparatoruna gönderdi ancak barış teklifi kabul edilmedi. Sultan 2. Mehmed, 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul kuşatmasına başladı. Osmanlı ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına alırken, ordu surlarda gedikler açtı. Bizanslılar bu süreçte surları yenilerken, Türkler'in şehre girişine izin vermedi. Osmanlı donanmasının Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması, savaşın seyrini değiştirmeye başladı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincirden dolayı Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi, savaşın yönünü Osmanlı aleyhine çevirdi. Bu gelişmeler üzerine Sultan 2. Mehmed, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi. Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirilen gemilerle savaşın gidişatı değişmeye başladı. Bir gece içerisinde Haliç'e indirilen donanma, 22 Nisan'da Haliç'ten ateşe başladı. Bizanslılar gördükleri karşısında büyük şaşkınlık yaşarken, donanmanın Haliç'e indirilmesine inanamadı. Sultan Mehmed, son büyük hücumdan önce 24 Mayıs'ta İsfendiyaroğlu Kasım Bey'i elçi olarak imparatora göndererek şehri teslim etmesini istese de anlaşma sağlanamadı. Gemilerin Haliç'e indirilmesi ile savaşın seyri Osmanlılar lehine dönerken, Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi. 29 Mayıs'ta günün ilk ışıkları ile başlayan taarruzla surlar aşıldı. 29 Mayıs 1453'te kapıları açılan İstanbul, Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birlikleri tarafından fethedildi. Hazreti Peygamber'in övgüsüne mazhar olarak "Fatih" unvanını alan Sultan 2. Mehmed, büyük bir hoşgörü ile şehri yağmalatmazken, fethin nişanesi olarak da Ayasofya'yı camiye dönüştürdü.

Fatih Sultan Mehmet bir kahramandı

6 Nisan 1453'te başlayan ve 53 gün süren yoğun bir kuşatmanın ardından, Osmanlı Padişahı II. Mehmed'in komutasındaki Osmanlı ordusu, Bizans İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u fethetti. 29 Mayıs 1453 tarihinde gerçekleşen bu büyük zafer, Hicri takvime göre 857 yılına denk gelmektedir. Henüz 21 yaşında olan II. Mehmed, bu tarihi başarıyla yaklaşık 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi. İstanbul'un fethi, sadece bir şehrin alınması değil, dünya tarihinin seyrini değiştiren bir dönüm noktasıydı. Bu olay, pek çok tarihçi tarafından Orta Çağ'ın sonu ve Yeni Çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Fetih sonrası II. Mehmed'e "Fethin Babası" anlamına gelen Ebû'l-Feth, daha sonraları ise "Çağ Açan Hükümdar" ve "Kayser-i Rûm" (Roma İmparatoru) gibi unvanlar verilmiştir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in İstanbul'un fethiyle ilgili müjdesine nail olduğu düşünüldüğü için, II. Mehmed günümüzde hem Türkiye'de hem de İslam dünyasında büyük bir kahraman olarak anılmaktadır. İstanbul'un fethi, sadece Osmanlı Devleti için değil, dünya tarihi açısından da yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır.

Kaynak: Haber Merkezi