İzmir’in uzun yıllardır çözüme kavuşmayı bekleyen bölgelerinden biri olan İnciraltı’nda kritik bir adım daha atıldı. İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER), bölgedeki çelişkili SİT statülerinin ve tanımsız alanların güncel mevzuata göre yeniden değerlendirilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na resmi başvurusunu iletti.

Bölgedeki planlama süreci, Bakanlığın 04.06.2024 tarihli onayıyla 1/100.000 ölçekli İzmir-Manisa Çevre Düzeni Planı değişikliğiyle yeniden gündeme gelmişti. Şimdi sırada, bölgeyi doğrudan etkileyecek olan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revize imar planları bulunuyor.

İNGEDER’den Bakanlığa net talepler

İNGEDER Başkanı Tayfun Karabulut, bakanlığa ilettikleri taleplerin bölgedeki planlama süreçlerinin sağlıklı ilerlemesi için önemli olduğunu belirterek şu maddeleri sıraladı:

  • İnciraltı bölgesindeki tüm SİT statülerinin, güncel yasal mevzuat ve ilke kararları çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi

  • Koruma alanlarının isim ve niteliklerinin günümüz mevzuatına uygun olarak netleştirilmesi

  • Statüsüz bölgelerin de koruma kapsamına dahil edilerek planlama sürecine entegre edilmesi

Karabulut, “Planlama sürecinin sağlıklı ve uygulanabilir şekilde ilerleyebilmesi için bu hukuki çerçevenin netleşmesi elzem” dedi.

Geçmişte bilirkişi raporlarında da sorun yaşandı

Karabulut, daha önceki planlama girişimlerinde özellikle 2. Derece Doğal SİT Alanı’ndaki yapılaşmalar konusunda açılan davalarda bilirkişi raporlarının süreci olumsuz etkilediğini hatırlattı. Bu durumun hem zaman kaybına hem de kamu kaynaklarının boşa harcanmasına yol açtığını vurguladı.

Inciraltı Ingider

Yeni planlar hukuka takılmadan hayata geçsin

Karabulut, beklentilerinin, hazırlanmakta olan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revize imar planlarının geçmişte olduğu gibi hukuki eksiklikler nedeniyle iptal edilmemesi ve İzmir’in uzun süredir beklediği İnciraltı kazanımının hayata geçirilmesi olduğunu söyledi:

“Bu sürecin çevreyi gözeten, mülkiyet haklarını dikkate alan ve kamu yararını önceleyen bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz.”

SİT alanlarındaki karmaşa endişe yaratıyor

İnciraltı’nda hâlen hem eski mevzuata göre (1., 2., 3. Derece Doğal SİT Alanları) hem de yeni mevzuata göre (Nitelikli Doğal Koruma Alanı, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı) tanımların aynı anda varlığını sürdürdüğünü belirten Karabulut, şöyle devam etti:

“Bu alanlar arasında tanımsız kalan bölgeler de bulunuyor. Bu durum, kamu kurumlarının doğru ve güvenli adımlar atmasını engelliyor ve bölge hak sahipleri olarak bizde endişe yaratıyor.”

“İnciraltı planlı hale gelirse kazanan İzmir olur”

Başkan Karabulut, son olarak şunları söyledi:

“Bu çağrımız hem bölge halkı adına hem de İzmir’in geleceği adına yapılmış bir çağrıdır. Hukuki, idari ve çevresel uyumsuzluklar artık olmamalı; planlama süreci uygulanabilir, şeffaf ve sürdürülebilir şekilde ilerlemelidir. İnciraltı, İzmir'in merkezine yakınlığı, tarım geçmişi, doğal değerleri ve turizm potansiyeliyle özel bir bölgedir. Bu alan plansız kalmaya devam ettikçe, hem kent hem de bölge halkı kaybetmeye devam edecektir. Artık İnciraltı’nın geleceği için ortak akılla ve güçlü bir teknik hazırlıkla ilerlenmeli.”

Kaynak: Gerçek İzmir