İzmir Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Yüce Ayhan, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle Ege Bölgesi’nde sivrisinek ve sinek sorunlarının kış aylarında da devam ettiğini açıkladı. Ayhan, küresel iklim değişikliğinin etkileri yeterince ciddiye alınmadığı için tropikal bölgelerde görülen Aedes aegypti (Sarı Humma sivrisineği) ve Culex türlerinin artık Türkiye’de yerleşik hale geldiğine dikkat çekti. Bu tür sivrisineklerin taşıdığı virüslerin ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğini belirten Ayhan, “Yakın gelecekte vektörle bulaşan hastalıklar en önemli sağlık sorunlarımızdan biri olacak” uyarısında bulundu.
“Daha önce tropikal bölgelerde görülen türler artık Türkiye’de yerleşik”
Uzm. Dr. Ayhan, küresel iklim değişikliği ve hızla artan uluslararası seyahatlerin etkisiyle yeni enfeksiyon türlerinin ortaya çıkabileceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu canlıların doğal yaşam alanları tropikal ve subtropikal bölgeler. Ancak iklim değişikliğinin etkisiyle artık ülkemizde yerleşik hale geldikleri biliniyor. Daha önce hiç görmediğimiz enfeksiyon hastalıklarını az sayıda da olsa görmeye başladık. Dünya Sağlık Örgütü, vektörlerle bulaşan hastalıkların dünyadaki tüm enfeksiyonların yaklaşık yüzde 17’sini oluşturduğunu belirtiyor.”
Ayhan, hem kamu yönetiminin hem de vatandaşların bu konuda farkındalığının artması gerektiğini söyledi.
“Batı Nil Ateşi riski Ege ve Marmara’da artıyor”
Aedes aegypti ve Culex türlerinin Batı Nil Ateşi virüsünü taşıdığını hatırlatan Uzm. Dr. Ayhan, hastalığın artık Türkiye’de de görüldüğünü söyledi:
“Bu enfeksiyon normalde Afrika ve Nil Havzası’nda görülmesi gereken bir hastalık. Ancak iklim değişikliğiyle kuzeye doğru yayılıyor. Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi’nin haritasında Türkiye risk bölgesi olarak yer alıyor. Manisa’da Sağlık Bakanlığı tarafından doğrulanan 6 vaka, tehlikenin kapımızda olduğunu gösteriyor.”
Ayhan, uygun ortamı bulduklarında bu sivrisineklerin çok hızlı çoğaldığını belirtti.
“Sivrisinekler akım olmayan su birikintilerinde ürer”
Uzm. Dr. Ayhan, sivrisineklerin taşıdığı virüsleri kan emme yoluyla insanlara bulaştırdığını belirterek alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
-
Akım olmayan su birikintileri, süs havuzları ve göllenmeler mutlaka kurutulmalı.
-
Belediyelerin düzenli ilaçlama yapması gerekiyor.
-
Vatandaşlar kol ve bacak gibi açık bölgelerini kapatmalı.
-
Gerekirse haşere uzaklaştırıcı losyonlar kullanılmalı.
-
Riskli bölgelere seyahat edecek yurttaşlar, Seyahat Sağlığı Birimleri üzerinden bilgilendirme almalı ve gerekli aşıları yaptırmalı.
Ayhan ayrıca Türkiye’de yıllar içinde neredeyse ortadan kalkmış olan sıtma vakalarının da yeniden görülmeye başladığını belirtti.
“Yaban hayatla yakın temas enfeksiyon riskini artırıyor”
Isınan hava koşullarının sadece sivrisinekleri değil, karasinek ve keneleri de etkilediğini vurgulayan Uzm. Dr. Ayhan, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi örneğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Keneler oldukça önemli bir vektör. Eskiden yaygın değildi ancak artık Türkiye’de belli bölgelerde sık görülüyor. Bu durum hem iklim değişikliğinin hem de insanların yaban hayatla daha fazla temas etmesinin sonucu. Yaban hayatın kendi alanlarında izole biçimde varlığını sürdürmesi gerekiyor.”





