Ekonomik dengelerin süratle değiştiği, faiz oranlarının arttığı ve finansman şartlarının sıkılaştığı bir zamanda Türkiye otomotiv sektörü, bu yılın ilk çeyreğini dikkatli bir gözlem ile değerlendirdi. Ancak yaz mevsiminden itibaren durum farklılaştı; özellikle ikinci el pazarında belirgin bir hareketlilik ortaya çıktı.
Otomotiv sektöründeki bu dönüşümünü Otomerkezi.net CEO'su Muhammed Ali Karakaş, ikinci el araç pazarının yeniden düzenlendiğini vurguladı:
Vatandaşlarımız şimdi "nasıl daha etkili ve dayanıklı bir araç edinebilirim" şeklinde düşünmektedir. Bu durum, ulaşılabilir, güvenilir ve az kilometre yapmış araçlara yüksek bir talep oluşturmaktadır. Stok devir hızının yaklaşık 40 gün civarında olduğunu, iyi hazırlanmış araçların ise birkaç hafta içerisinde satışa geçtiğini gözlemlemekteyiz. Artık 'her araç satılabilir' dönemi sona ermiştir. "Doğru fiyatlandırma ve şeffaflık geçmişi büyük önem kazandı.
‘Artık sadece araç değil, müşteriler donanım almak istiyor'
Artık her araç satış dönemi sona erdi fikri, piyasa için şu anda oldukça mühimdir. LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik de Karakaş'ın bu görüşüne katılmaktadır. Nazik, tüketicinin artık her aracı değil, özellik, fiyat ve marka dengesi gözeten araçları seçtiğini ifade ederek bu değişimin iki temel sebebine vurgu yaptı:
Öncelikle, otomotiv sektöründe ürün çeşitliliği ve donanım düzeyi oldukça hızlı bir şekilde artış gösterdi. İkincisi, finansmana ulaşmak kolay değildir. Bu iki faktör bir araya geldiğinde, alıcı "Elimdeki parayla en iyi donanıma sahip olan araç hangisidir? " şeklinde değerlendirmeye başladı. Artık sadece araç değil, aynı zamanda fiyat/özellik paketi de satın almak istenmektedir.
İlanlara bakıldığında artık tamamı satılamıyor
Geçmişte arz o kadar sınırlı, talep o kadar yüksekti ki neredeyse her araç bir süre sonra sahibini buluyordu” diye bahseden Nazik günümüzde online ilanları incelediğimizde çoğunluğu satılmıyor belli bir kısmı fiyatı, donanımı ya da markası nedeniyle rafta kalıyor” diyerek ekledi;
Bu bize şunu söylüyor: Talep artık seçici. Alıcı hâlâ muhafazakâr, marka bağlılığı güçlü; fakat aynı alıcı 10 yaş üstü bir araca bile ‘otomatik vites mi, sunroof var mı, güvenlik seviyesi hangi noktada?’ diye soruyor. Yani yaşa değil, sunduğu değere tepki veriyor.”





