Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, TÜBİTAK, Marmara Üniversitesi ve TÜİK iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırma, 18 bin 275 kadınla yüz yüze görüşme yöntemiyle hazırlandı. Raporda; eş, partner, aile üyeleri, sosyal çevre ve yabancılar tarafından uygulanan fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve dijital şiddet tüm boyutlarıyla ele alındı.

  • Psikolojik şiddet: %28,2

  • Ekonomik şiddet: %18,3

  • Fiziksel şiddet: %12,8

Boşanmış kadınlar, şiddetin en yoğun hissedildiği grup olarak öne çıktı: Psikolojik şiddet oranı %62,1, ekonomik şiddet %42,5 ve fiziksel şiddet %41,5 olarak kaydedildi.

Yeni tehdit: Dijital şiddet ve ısrarlı takip

Araştırmada ilk kez ele alınan dijital şiddet ve ısrarlı takip verileri, özellikle genç kadınlar için ciddi bir risk oluşturdu:

15-24 yaş grubundaki genç kadınlar, dijital şiddetin en yoğun görüldüğü grup oldu (%7,3).

Şiddetin nedenleri ve mağdurların sessizliği

  • Öfke kontrol sorunu: %21,7

  • Yetiştirilme tarzı: %13,3

  • Maddi sıkıntılar: %13

Eşi veya partneri tarafından şiddete uğrayan kadınların %47,7’si bunu hiç paylaşmadığını belirtti. Paylaşanların ilk başvurduğu yer ise %31,8 ile kendi ailesinden bir kadın oldu.

Eğitim ve bölgesel farklılıklar

  • Eğitim seviyesi yükseldikçe ekonomik şiddet azalıyor: Bir okul bitirmemiş kadınlarda %31,8, yükseköğretim mezunlarında %8,9.

  • Bölgesel farklılıklar: Fiziksel şiddet en yüksek Kuzeydoğu Anadolu (%25,9), en düşük Orta Doğu Anadolu (%8,8).

Araştırma, kadına yönelik şiddetin sadece yasal düzenlemelerle değil, eğitim, toplumsal zihniyet dönüşümü ve bölgesel farklılıkları gözeten sosyal politikalarla mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: Haber Merkezi