İzmir Büyükşehir Belediyesi, iştirak şirketleri olan İzenerji ve İzelman’da çalışan 23 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine DİSK Genel-İş Sendikası'nın aldığı grev kararına ilişkin kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yaptı. Açıklamada, grevin yasal bir hak olduğu vurgulanırken, sendikanın taleplerinin belediyenin mali koşullarını aşan nitelikte olduğu belirtildi.
“Yıllık maliyet 32 milyar lirayı buluyor”
Belediyeden yapılan açıklamada, Genel-İş Sendikası’nın 1 Ocak 2024 itibarıyla günlük taban ücret için teklif ettiği 2.168 TL’nin yıllık yüzde 184’lük artışa tekabül ettiği ifade edildi. Belediyenin verdiği bilgiye göre, sendika teklifine göre:
-
Aylık ortalama net en düşük ücret: 82 bin TL
-
Aylık ortalama net en yüksek ücret: 94 bin TL
-
Bir işçinin toplam işverene maliyeti: 154 bin TL
-
Toplam yıllık maliyet: 32 milyar TL
Belediyenin teklifi ise:
-
Aylık en düşük ücret: 59 bin TL
-
Aylık en yüksek ücret: 76 bin TL
-
Toplam yıllık maliyet: 24 milyar TL
"Sağlık raporu almamak teşvik edilemez"
Açıklamada, sendika taslağında yer alan bazı taleplerin belediyede kabul görmediği net biçimde belirtildi. Buna göre, işçilere ayda 15 gün işe devam etmeleri halinde ücretin yüzde 15’i oranında "devam primi" verilmesi ve yıl içinde sağlık raporu almayanlara 46 yevmiye teşvik primi ödenmesi talep edildi. Belediyeye göre bu durum, “çalışanların hasta olduklarında rapor almamaya teşvik edilmesi” anlamına geliyor ve kabul edilemez bulunuyor.
53 ayrı sosyal hak ve izin talepleri
Belediye, sendika teklifinde “koku primi”, “kıdem zammı”, “çocuk yardımı”, “aile yardımı” gibi toplam 53 ayrı kalemde yan hak talep edildiğini, ayrıca çalışma saatlerinin haftalık 40 saate indirilmesi ve ücretli sosyal izinlerin kapsamının artırılmasının istendiğini belirtti. Talepler arasında:
-
Kıdem tazminatının 30 günden 70 güne çıkarılması
-
Doğum, evlilik, çocuk evlendirme, resmî işler gibi nedenlerle ücretli izinlerin artırılması
-
Evlilik izni 7’den 10 güne, doğum izni 3’ten 7 haftaya çıkarılması gibi sosyal izin artışları yer alıyor.
“Belediye şirketleri patron şirketi değildir”
Açıklamada, belediyenin kamusal kaynakları yöneten bir kurum olduğu ve iştirak şirketlerinin özel hukuk hükümleriyle kurulmuş olsa da halka ait bir bütçeyi yönettiği hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“Belediye şirketleri patron şirketi değildir, sermayesi halkımıza aittir ve belediyemize emanettir. Kamucu mali politika, tutarlı mali disiplin ve sosyal devlet ilkesi doğrultusunda kaynak yönetimi yapılması zorunludur.”