Türk arabesk müziğinin efsane ismi Ferdi Tayfur, 2 Ocak 2025 tarihinde vefat etti. Sanatçının mirası, vefatının ardından ailesi ve sevenleri arasında büyük bir tartışmaya yol açtı. Tayfur’un vasiyeti, yalnızca mal varlığını değil, sanat dünyasında bıraktığı mirası da gündeme taşıdı. Ancak, vasiyetin açıklanması sonrasında Ferdi Tayfur’un kızı Tuğçe Tayfur, yapılan açıklamalara sert bir şekilde karşılık verdi ve babasının gerçek vasiyetinin saptırıldığını iddia etti. Aile içindeki gerginlik, Tayfur’un servetinin nasıl paylaşılacağına dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
‘’Biz ailesi olarak babamızla sonsuz gurur duyuyoruz’’
Sanatçının vefatının ardından basın danışmanı ve yeğeni Şirin Gözalıcı, Ferdi Tayfur’un vasiyetini açıkladı. Gözalıcı paylaşımında, "Ailemizin çınarı canımız babamız hazırlamış olduğu vasiyeti bugün açıklandı. Aslında bu açıklamayı sevenleri ile kendisi paylaşmak istemişti fakat ne yazık ki ömrü vefa etmedi. Bu onurlu görev bize düştü. Babamız halkımızın verdiği güç ve sevgiyle edinmiş olduğu mal varlığının bir kısmını Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Darüşşafaka Vakfı'na ve LÖSEV'e bağışlayarak halkına olan sevgisini ve bağlılığını bir kez daha göstermişti. Biz ailesi olarak babamızla sonsuz gurur duyuyoruz. Mekânı cennet olsun." ifadelerine yer verdi. Ferdi Tayfur’un vasiyetinde kızı Tuğçe Tayfur’dan bahsedilmemesi soru işaretlerine sebep oldu.
‘’Ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın’’
Ancak, Ferdi Tayfur’un kızı Tuğçe Tayfur, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, babasının mal varlığının bazı kişiler tarafından haksız şekilde sahiplenildiğini iddia etti. Instagram hesabından ağabeyi Timur Turanbayburt ile bir fotoğraf paylaşan Tayfur, "Ömrüm yettiğince ben senin yanındayım abi Timur Turanbayburt. Sen hiç canını sıkma. Babama böbreğini verdiğinde, yanında babamın eline doğan amca oğlum Cumali ağabey ve ben vardık, yiyenler ya da başkaları yoktu! Biz babamızı biliyoruz, eğer onun tekelinde bir vasiyet olsaydı, o bütün malvarlığını kurumlara bırakırdı. Allah yattığı yeri nur etsin. Ama siz şunu unutmayın; KALABALIK GÖZÜKENLER, AZINLIK GÖZÜKENLERE KARŞI HAKLI DEĞİLDİR. BU TAMAMEN ÇIKAR İLİŞKİSİDİR. Vefatından 4 gün sonra, daha bizim gözümüzdeki yaş kurumadan, koşa koşa gidip veraset ilamı talep etmelerini beklemiyoduk. Daha 40'ı çıkmadan mahkemelere düştünüz! Yazıklar olsun hepinize. Kurumları öne sürerek kendinize geçirdiklerinizi saklayamazsınız. Adayı, şirketi, telif haklarını, taşınmazlarını ne var ne yok Nilüfer ve Şirin Gözalıcı’nın ve alakasız 3. kişi akrabalarının üstüne geçirmişler de babam tarafından kurumlara yapılan bağışların reklamını yapıyorlar utanmadan. Ben daha fazla bir şey demeyeceğim ama bu işin peşini de bırakmayacağım! Sizi Türk adaletine teslim ediyorum. Ama 1 yıl, ama 10 yıl. Şimdi Babamın adını ağzına alma sen yiyen! Babamın hesabından uzak dur, çok yeğen olmak istiyorsan prim yapmadan kendi içinde yeğen ol. Unutma ki seninle başladığımız kavgada babamı dahil edip ona videolar çektirdin, kışkırttın da kışkırttın. He biz de senin kurduğun tuzağa düştük evet! Ben senin yaptıklarına susuyorum diye unuttuğumu zannetme sakın. Bırakın BABAM dayınız olarak kalsın! Babamın eserleri TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE yakışır GÖZALICILAR'A değil!" ifadelerini kullandı.
‘’O şarkıları benim çocuklarım ya da mirasçılarım yapmadı’’
Ferdi Tayfur’un daha önce verdiği bir röportajda, şarkılarının telif haklarına ilişkin dikkat çeken sözleri de yeniden gündeme geldi. Usta sanatçı, “Hayattayken de öldüğüm zaman da benim şarkılarımı herkes ödeme yapmadan dinleyebilsinler diye söyleyeceğim. Çünkü o şarkıları benim çocuklarım ya da mirasçılarım yapmadı. Ben o şarkıları ve halk duysun diye, insanlar faydalansın diye yaptım.” demişti. Bu gelişmeler, Ferdi Tayfur’un vefatının ardından ailesi içinde miras ve vasiyet konularında anlaşmazlıkların yaşandığını gösteriyor. Konunun yargıya taşınıp taşınmayacağı ise merak konusu.