Ege Denizi’nde balıkçılık kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, İzmir’de düzenlenen iki önemli toplantının ana gündemi oldu. İzmir Ticaret Odası Balıkçılık Çalışma Grubu’nun 39’uncu Toplantısı ve “Ege Denizi'nde Uluslararası Balıkçılık Yönetiminde Uyum ve İş Birliği İhtiyacı” Paneli, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinliklerde, bilimsel temelli karar alma süreçleri ve iki kıyıdaş ülke arasında ortak yönetim stratejileri ele alındı.
Ege’de ortak akıl buluşması
Üniversiteler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, liman başkanlıkları, birlikler ve kooperatiflerden 80’in üzerinde temsilci toplantıya katıldı. Panelin açılış konuşmasını İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli yaparken, oturumun moderatörlüğünü Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal üstlendi. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Mehmet Şahin Çakan da panelist olarak yer aldı.
Çakan: “Balıkçılık dünyanın en güzel mesleği”
Balıkçılığın dünyanın en güzel mesleği olduğunu vurgulayan Mehmet Şahin Çakan, İzmir Ticaret Odası Balıkçılık Çalışma Komitesi’nin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Karadeniz’de bu yıl göç balığının görülmemesi nedeniyle birçok teknenin Ege Denizi’ne yöneldiğini belirten Çakan, ekosistemdeki bozulmalara da dikkat çekti.
“Deniz patlıcanları denizlerin akciğerleri gibidir. Ancak aşırı avlanma nedeniyle bu türler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Denizlerdeki canlı yaşamı üzerindeki kirlilik baskısı da giderek artıyor. Bu panel bir başlangıç olsun. Geleceğimizi birlikte planlayalım; aksi takdirde büyük bir zenginliği kaybedeceğiz” dedi.
Dereli: “Balık stokları tükenme riskiyle karşı karşıya”
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Dereli, iki ülkenin paylaştığı balık stoklarında tükenme riskinin tek ülkenin kullandığı stoklara göre yüzde 19 daha yüksek olduğunu belirtti.
“Köpek balıkları ve deniz memelileri endişe verici seviyede azaldı. Ege Denizi’nde karaya çıkarılan türler için Türkiye ve Yunanistan arasında avlanma boyu düzenlemelerinde uyumsuzluklar mevcut. Bu nedenle iki ülkenin tüm paydaşlarının uyum içinde çalışması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlardan Ege için ortak uyarı
Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Batır, Ege Denizi’ndeki uluslararası hukuk sorunlarını ve alan paylaşımı konularını aktardı.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Vahdet Ünal, AB’nin Akdeniz’deki canlı deniz kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi tüzüğünün ve Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu çalışmalarının istenen düzeyde uyumu sağlayamadığını belirterek kurumları harekete geçmeye çağırdı.
Aynı fakülteden Prof. Dr. Zafer Tosunoğlu ise Türkiye ile Yunanistan arasındaki düzenleme farklılıklarının giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’ye uluslararası ödül
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Avcılık Düzenlemeleri Koordinatörü Yılmaz Asutay Turan, Türkiye’nin koruyucu yaklaşımlarıyla Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) tarafından dördüncü kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü açıkladı.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan Dr. Ejbel Çıra Duruer ise uluslararası sularda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin denetim süreçleri hakkında bilgi paylaştı.





