13 Ekim Pazartesi günü yapılacak eylem kapsamında, acil servis ve yoğun bakım birimleri dışında tüm birimlerde iş duracak.
Geçtiğimiz hafta iki gün boyunca yarım günlük iş bırakma eylemleri yapan işçiler, ödemelerin hâlâ yapılmaması üzerine bu kez tam gün iş bırakma kararı aldı.
Türkiye Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamada,
Bakanlık bütçesine bağlı kamu kurumlarında çalışanların geriye dönük haklarını alabildiğini, ancak üniversite hastanelerinde durumun farklı olduğunu ifade ederek,
“2 Ağustos’ta kamu çerçeve protokolü imzalandıktan sonra, kamu kurumları kendi alanları üzerinden toplu iş sözleşmelerini imzalamaya başladı. Bizler de sağlık iş kolunda yetkili olduğumuz iş yerlerinde, kamu toplu sözleşmelerinin uygulanması kapsamında, Kamu İşverenleri Sendikası uzmanlarıyla birlikte 28 Ağustos’ta Ege Üniversitesi’nin toplu iş sözleşmesini imzaladık." dedi.
"Kurumların kendi kaynakları yetersiz kaldı"
Yaklaşık 10 aylık sürede çalışanların geriye dönük alacaklarının biriktiğini ifade eden Arslan, şu değerlendirmede bulundu:
“Kamuda yaşanan temel sıkıntı şu: Bakanlıklar ve birçok kamu kurumu merkezi bütçeye bağlı olduğu için çalışanlar, geriye dönük haklarının büyük kısmını bakanlık bütçelerinden alabildi. Ancak üniversite hastaneleri döner sermayeye bağlı olduğundan, kurumların kendi kaynakları yetersiz kaldı. Bu nedenle yöneticiler, sorumluluğu Maliye Bakanlığı’na bıraktıklarını, bütçe aktarımı yapılınca işçilere ödeme yapılacağını ifade ettiler. Oysa biz, kamu çerçeve protokolü şartları netleştiğinde, önceki dönem yaşanan benzer sıkıntıların tekrar etmemesi için gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini kurum yöneticilerine bildirmiştik. Başhekim, genel müdür ve döner sermaye müdürü bu konuda bilgilendirilmişti. Buna rağmen ödemelerin yalnızca cüzi bir kısmı yapıldı.”
"Belli değil"
Ödemelerle ilgili tarih verilmesi gerektiğini dile getiren Arslan, şunları kaydetti:
“Bizim talebimiz net: En azından bir tarih belirlenmeli ve kasım ayı başında tüm ödemeler tek seferde yapılmalıdır. Ancak iki gün önce eylemler başladığında, temsilci ve işçi arkadaşlarımız müdür tarafından çağrıldığında süreci kırmaya yönelik bir tutum sergilendi. Müdür, ‘Paranın ne zaman geleceği belli değil, gelirse öderiz.’ diyerek ucu açık bir ifade kullandı. Arkadaşlarımız buna tanık oldu.
Süreci şeffaf biçimde yürütmeye çalışıyoruz ancak işverenin tutumu samimi değil. İşçiler de bunun farkında. Ülke ekonomisi ciddi bir darboğazda; üyelerimizin ekonomik sıkıntıları giderek artıyor, paranın değeri kalmadı. Bu nedenle alacakların bir an önce ödenmesini istiyoruz.”
"Bütçeye bağlanmalı"
Kamu çalışanları arasında eşitliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Arslan, şu ifadeleri kullandı:
“Üniversite hastanelerinin döner sermayeye bağlı olması nedeniyle her dönem aynı sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Bu konuda sendika genel merkezimiz yaklaşık 15-20 gün önce Cumhurbaşkanlığı ve Maliye Bakanlığı’na yazı göndererek, üniversite hastanelerinin merkezi bütçeye bağlanması gerektiğini iletti.
Bu bizim için son derece önemli çünkü ortada ciddi bir maddi kayıp var. Döviz ve altın her geçen gün artarken alım gücü düşüyor. Üyelerimizin hak ettikleri ödemelerin en kısa sürede yapılması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu doğrultuda üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz ve somut bir sonuç alıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz.”




