İzmir Valiliği, Ödemiş Kaymakamlığı, Ödemiş Belediyesi, Türkiye Atletizm Federasyonu ve M1G Arama Kurtarma Derneği’nin destekleriyle gerçekleşen organizasyon, tarihi Birgi Mahallesi'nde büyük bir coşkuyla başladı. Sporcular; 80, 50 ve 30 kilometrelik zorlu parkurlarda ter dökerken, yarışa İzmir Valisi Süleyman Elban’ın startıyla başlandı.
Milli Mücadele ruhu parkura yansıdı
Efeler Yolu’nun adını, Milli Mücadele döneminde düşmana karşı savaşan Efeler'den aldığını belirten Vali Elban, parkurun sporcular için hem tarihi bir anlam taşıdığını hem de doğa açısından etkileyici bir güzergâh sunduğunu söyledi. Elban, “Bu rota ülkemizin en zorlu parkurlarından biri olmaya aday. Hem doğası hem de tarihsel değeri nedeniyle çok tercih edilecek bir güzergâh. Katılımcılar burada doğayla mücadele ederken aynı zamanda bir tarihle de buluşuyorlar,” dedi.
Kırsalda kalkınma hedefi
Vali Elban, yürüyüş ve doğa turizminin Efeler Yolu üzerinde kırsal kalkınmayı da beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, şu açıklamayı yaptı:
“Rota üzerindeki köylerde yeme-içme, konaklama, doğal ürün satışı gibi alanlarda ekonomik hareketlilik başladı. Son bir yılda birçok köyde yeni işletmeler açıldı. Bu hareketlilikle birlikte kırsala dönüşün artmasını bekliyoruz. Hafta sonları bölgeye doğa yürüyüşü ve keşif gezileri düzenleniyor. Bu etkinliklerle bölgedeki ekonomik canlılık daha da artacak.”
5 kilometrelik doğa yürüyüşü ve çocuk koşusu da var
Etkinliğin ilk gününde uzun parkur koşuları yapılırken, ikinci gün ise 15 kilometre, 5 kilometre ve çocuk koşusu düzenlenecek. Koşuların ardından ödül töreniyle organizasyon son bulacak.
Vali Elban da etkinlik kapsamında basın mensuplarıyla birlikte rotanın 5 kilometrelik kısmını yürüyerek sporcularla buluştu ve onlara başarılar diledi.
Doğa, tarih ve sporun buluşma noktası: Efeler Yolu
Hem kültürel mirası hem de eşsiz doğa manzaralarıyla dikkat çeken Efeler Yolu, bu tür etkinliklerle sadece bir spor alanı değil, aynı zamanda bölge halkı için kalkınma ve turizm potansiyeli sunan bir yaşam alanına dönüşüyor. Uzmanlar, bu tür uluslararası katılımlı organizasyonların devam etmesi halinde bölgenin ulusal ve uluslararası doğa sporu haritalarında önemli bir yer edinebileceğini belirtiyor.







