Usta tiyatro ve sinema sanatçıları Cihat Tamer ve Zihni Göktay, mesleklerinin 60'ıncı yılında ilk kez aynı sahneyi paylaşarak, "Bir Varmış Bir Yokmuş" isimli müzikli söyleşiyle tiyatro izleyicisiyle buluşuyor.
Türk televizyon tarihine geçen ve 15 yıl devam eden "Bizimkiler" dizisinde Şevket karakterine 2,5 yıl hayat veren duayen sanatçı Cihat Tamer, 1961'den itibaren Münir Özkul Tiyatrosu, Bulvar Tiyatrosu, Devekuşu Kabare, Üsküdar Oyuncuları, Dostlar Tiyatrosu ve Cihat Tamer-Ercan Yazgan Tiyatrosu'nda çeşitli oyunlarda görev aldı.
82 yaşındaki Tamer, Türk tiyatrosunun önde gelen isimleriyle çalışarak, 80'den fazla oyunda, yaklaşık 40 film ve dizide rol aldı.
Usta tiyatrocu Zihni Göktay da 1964'te Ankara Meydan Sahnesi'nde başladığı tiyatro hayatını, İstanbul Şehir Tiyatrolarında devam ettirdi.
Göktay, 1984-2012 yıllarında tiyatro tarihinin klasikleşen ve sevilen eserlerinden "Lüküs Hayat" müzikalinde merhum Suna Pekuysal ile yaklaşık 3 bin kez seyirci karşısına çıktı.
Sanat yaşamı boyunca yaklaşık 80 oyunda rol alan 79 yaşındaki Göktay, klasikleşen dünya ve Türk tiyatro eserlerinde sanatseverlerle buluştu.
İki sanatçı, yıllara meydan okurcasına yaklaşık 2 saat süren söyleşide, 60 yıllık sanat hayatlarından kesitler aktarıyor.
"Tiyatro arzın merkezine seyahat gibidir"
Zihni Göktay, "Bir Varmış Bir Yokmuş" adlı müzikli söyleşinin Ankara temsili öncesinde yaptığı açıklamada, tiyatrocu olmanın işi sevmekle başladığını, mesleğin sevilmeden yapılamayacağını söyledi.
Tiyatroculuğun uzaktan kolay gibi göründüğünü fakat meşakkatli olduğunu belirten Göktay, maddi ve manevi sıkıntı çekmesine rağmen bir gün bile "aman niye tiyatrocu oldum" demediğini dile getirdi.
Göktay, meslek hayatına ilişkin şunları anlattı:
"Beni destekleyen babam, 'Bu meslekte iyi olacaksan bu işe soyun ama beşinci sınıf bir adam olacaksan ilerde çok ağrına gider' dedi. İyi insanlardan feyz aldım. Onlar beni dizinin dibine çekip 'şu şöyle, bu böyle olacak' demedi. Biz onları izledik, ne şekilde istifade ederiz, nelerinden faydalanırız diye bol sorularla hep öğrenmeye çalıştık. Tiyatro, arzın merkezine seyahat gibidir. Hangi katmanda neyle karşılaşacağın belli değildir. 100'üncü oyunda başka bir şey bulursun, ilk oyunda yapamadığın şeyi 60'ıncı oyunda belki ancak yaparsın. Ustalarımdan doğaçlamayı öğrendim. Mesleğimi çok sevdim, ama öyle böyle değil. Sevmesem bugün olduğum gibi sakat bir şekilde sahneye çıkmazdım. Biz aç da oynadık."
Gençlerin oyunculuğa "para, para, para" fikriyle baktığını, dekontu görmeden televizyon karşısına geçmediklerini ve hatta tiyatronun da bugün istismar konusu olduğu değerlendirmesinde bulunan Göktay, ne gençliklerinde ne de ilerleyen yıllarda oyunculuk için asla pazarlık yapmadığını söyledi.
Usta oyuncu, 60 yıllık tiyatro serüveni içerisinde oyun ve rol seçmediğini de vurgulayarak, "Ben hiç alakart yemedim hep tabldot yedim. Yani ne verdilerse oynadım, 'burada oynamam, bunu yapmam' demedim. Lüküs Hayat'ı ayırırım ama 'Resimli Osmanlı Tarihi', 'Sarıpınar 1914', 'Pembe Konağın Gelinleri' gibi oyunları çok severek oynadım. Güldürüyü seviyorum. Bir kişiyi, iki kişiyi, üç kişiyi güldürmek kolay, toplumu anlamlı bir şekilde güldürmek zor. Bugün de öyle güldürü yapılmıyor." dedi.
Zihni Göktay, Cihat Tamer ile ilk kez sahneye çıktıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Cihat, özgür tiyatro yaptı. Oyunu beğenmediğinde oynamazdı, ben oynuyordum. Benim iki çocuğum vardı, evim kiradaydı. Ödenekli tiyatroda olmak zorundaydım. Turnelerimiz keyifli geçiyor Cihat Tamer ile. Aslında bu bir söyleşi, anılarımızı anlatıyoruz ve oyunlarımızdan birkaç popüler, sevilen eseri de söylüyoruz."
Göktay, oyunda Serkan Budak'ın sahnede kendilerini yönlendirdiğini, söyleşiye katıldığını ve bundan mutluluk duyduklarını da sözlerine ekledi.
"Sanat isteyerek yapılan bir iştir, istenmeden yapılamaz"
Cihat Tamer de erken yaşta hayata veda eden oyuncu Süha Tuna ile Devlet Tiyatroları sınavına girecekken vazgeçtiğini, istemediği bir rolde oynayamayacağını genç yaşta anladığını söyledi.
Tamer, "Sanat isteyerek yapılan bir iştir, istemeden yapılamaz. İlle 'bu rolü oynayacaksın' dedikleri zaman ben o rolü beğenmiyorsam nasıl oynarım. Şehir Tiyatrolarında ve Devlet Tiyatrolarında oynayan arkadaşlarımızı da kınamıyorum. Ben memur sanatçı olamadım. İstediğim tiyatrolarda oynadım, istediğim rolleri oynamak istedim, onun için özgür tiyatro yaptım." diye konuştu.
Haldun Taner'in kurduğu Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile oynamanın kendisi için özel olduğunu belirten usta sanatçı, Dostlar Tiyatrosu'nda Genco Erkal ile çalışmanın da çok güzel anılar ve deneyim kazandırdığını ifade etti.