Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye'nin kültürel mirasını oluşturan antik kentleri depremlere karşı korumak amacıyla önemli bir projeye imza attı. ANTİKDEM adı verilen proje kapsamında, arkeoloji, jeoloji, jeofizik, mimarlık, inşaat mühendisliği, kültürel miras yönetimi gibi farklı disiplinlerden uzmanlar bir araya gelerek, antik kentlerin korunmasına yönelik bilimsel yol haritası oluşturdu.
Proje, Efes Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Eda Avcı'nın yürütücülüğünde, Araştırma Üniversiteleri Destek Programı tarafından destekleniyor. Projenin tanışma ve bilgilendirme toplantısı, DEÜ’nün Efes Meslek Yüksekokulu’nda gerçekleştirildi. Bu toplantıya, arkeoloji, mimarlık, inşaat mühendisliği gibi farklı alanlardan uzmanlar katıldı.
Antik kentler için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler
Projenin hedefleri arasında, kısa vadede deprem senaryoları oluşturmak, orta vadede bu senaryoların potansiyel etkilerini değerlendirmek ve uzun vadede ise antik kentlerin korunmasına yönelik öneriler geliştirmek yer alıyor. Proje, Efes, Metropolis, Thyateira, Sardes ve Pergamon antik kentlerini pilot alan olarak belirlemiş durumda. Bu kentler, hem tarihsel hem de turistik açıdan büyük öneme sahip olmanın yanı sıra aktif fay hatları üzerinde bulunuyor.
Doç. Dr. Eda Avcı, projeden elde edilecek bulguların kültürel miras yönetimi için çok önemli bir katkı sağlayacağını belirterek, "Bu proje, antik kentlerin korunması konusunda dünyada eksik olan bilimsel çalışmalara bir örnek teşkil edecek ve diğer kentlerimize de yol gösterici olacak" dedi.
AFAD desteği ve uzman katılımı
ANTİKDEM projesi, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından da destekleniyor. Proje, DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) ve birçok akademisyen ile birlikte yürütülüyor. Ayrıca, çeşitli disiplinlerden birçok alanında uzman kişi projeye katkı sağlıyor. AFAD’ın desteklediği bu projede, İzmir Bakırçay Üniversitesi ve Kansas State Üniversitesi'nden de önemli akademik isimler yer alıyor.
Turizme yönelik kritik bir adım
Doç. Dr. Eda Avcı, ANTİKDEM projesinin yalnızca kültürel mirasın korunmasına değil, aynı zamanda bölgedeki turizmin sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacağını vurguladı. "Bu proje, bölgedeki antik kentlerin gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılmasını sağlayacak ve bölgenin turistik potansiyelinin korunmasına önemli bir katkı sunacaktır" şeklinde konuştu.
Proje kapsamında, ilk olarak deprem tehlike ve risk analizleri yapılacak ve projede yer alan disiplinler arası çalışmalarla, bu kentlerin depreme karşı dayanıklılığı artırılacak.