Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan gündeme ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda çok sayıda başlığa ilişkin yorum yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasına cumhuriyetin 101’inci yıl dönümüne ilişkin konuşarak başladı. Şehitleri yad eden Erdoğan şunları söyledi: "Dün Cumhuriyetimizin 101'inci kuruluş yıldönümüydü. Cumhuriyet Bayramı'nı hep beraber coşkuyla kutladık. Dış misyonlarımıza gelerek veya mesaj göndererek bayram sevincimizi paylaşan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Millî Mücadele'nin şehit ve gazilerini tarihimiz boyunca vatan savunmasında kahramanca çarpışan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yad ediyorum.”
“TUSAŞ’ın yanında olmaya devam edeceğiz”
23 Ekim’de TUSAŞ’a gerçekleştirilen terör saldırına yönelik değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, “Dün TUSAŞ'ı ziyaret ettik. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. TUSAŞ tarafından geliştirilen T625-Gökbey'in ilkini Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim ettik. Yıl sonu gelmeden iki adet Gökbey'i jandarmamıza teslim etmiş olacağız. TUSAŞ'taki kardeşlerimin Hainlere rağmen daha fazla üreterek, çalışarak şehit arkadaşlarının ruhlarını yad edeceklerine inanıyorum. Bizler de TUSAŞ'ımızın ve savunma sanayi kuruluşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
"Kürt'ün de cumhuriyeti"
“Çatısı altında bulunduğumuz bu aziz Meclis 23 Nisan 1920'de Ankara'da faaliyetlerine başlamış, Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare etmiş, 29 Ekim 1923'te de Cumhuriyetimizi ilan etmiştir. Cumhuriyet, TBMM çatısı altında milletimizin temsilcilerinin onayıyla vücut bulmuştur” diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Cumhuriyet belli bir şahsın, zümrenin, kitlenin, mezhebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu Cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da Cumhuriyeti'dir. Ne kadar batılının, güneylinin cumhuriyetiyse o kadar da kuzeylinin, doğulunun Cumhuriyeti'dir. Sağın da solun da Cumhuriyeti'dir. Hayat tarzı ne olursa olsun kendisini bu topraklara ait hisseden herkesin Cumhuriyeti'dir. Türk'ün olduğu kadar Kürt'ün de Cumhuriyeti'dir. Cumhuriyet, 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu vatandaşıyım' diyen vatan topraklarında yaşayan herkesin Cumhuriyeti'dir. Cumhuriyet hepimizin eseridir. Bu Cumhuriyet 85 milyonun tamamının Cumhuriyeti'dir.”
“29 Ekim dönüm noktasıdır”
Sevr'de bize harita dayatarak sizin ülkeniz burası olacak dediler, kabul etmeyip “sınırlarımızı kendimiz belirleriz” dedik” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Köklü devlet tecrübemizle, toprağımız için savaşarak, can vererek bağımsız vatanımızı inşa ettik. Yakın coğrafyamızdaki bazı ülkeler aynı başarıyı gösteremediler. Bu coğrafyada bir asırdır kan, gözyaşı, savaş dinmiyor. Osmanlı Devleti'nin mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti de bu kaostan etkileniyor. Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar korkmuşlar, ürkmüşler ve Cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Bu milletin her bir ferdi şunu çok iyi bilmeli; Türkiye Cumhuriyeti Devleti sıradan bir devlet değildir. Biz 29 Ekim 1923'te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. Kuşkusuz 29 Ekim çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasıdır. Bu aziz millet yüzyıllardır, bin yıllardır hem tarih sahnesinde var olan, tarih yazan, tarih yapan bir millettir” ifadelerini kullandı.
"Yılmadık, durmadık, vazgeçmedik"
Erdoğan sözlerini şu ifadelerle devam ettirdi: “Belli dönemlerde Cumhuriyet'in öz evlatları ayrımcılığa maruz kaldılar, görmezden gelindiler, ötelendiler. AK Partimizi 23 yıl evvel kurarken en büyük hedefimiz devlet ile milleti kucaklaştırmak, Cumhur ile Cumhuriyeti buluşturmaktı. Bu ülkede dindarlara ikinci sınıf muamelesi yapılıyordu, üzerine gittik. Ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu, nefesi olduk. Alevi kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için samimi adımlar attık. Gayrimüslimlerin sorunları vardı, cesur adımlar attık. Önümüze çok engeller çıkardılar, darbe girişimlerinde bulundular. Acılardan nemalananlar her türlü yol, yöntemi kullanarak sorunları istismar ettiler. Biz yılmadık, yıkılmadık, durmadık ve kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik.
Göreve geldiğimizde ülkemizin tamamıyla birlikte doğu, güneydoğu illerimizde ciddi bir ihmalkarlık söz konusuydu. Doğu, güneydoğu illerimize altyapısıyla, üstyapısıyla tarihin en büyük yatırımlarını biz yaptık. Terörü ve ürediği bataklığı kurutacağız, kardeşliği büyüteceğiz dedik. Aynı istikamette yürüyoruz.”
“Karşımıza ihanet ve alçaklık çıktı”
“Türk ile Kürt'ün kardeşliğini büyütmek için ne gerekiyorsa yaptık, tecrübe ettik” diyen Erdoğan şöyle konuştu: “Karşımıza duvar, ihanet, alçaklık çıktı. Sorundan beslenenler engel oldular. Şiddetten, terörden nemalananlar sona ermesi istemediler. Çok ihanet gördük, hatta sırtımızdan hançerlendik. Ancak umudumuzu kaybetmedik. Samimiyetimizi yitirmedik, kardeşlik hukukundan asla ayrılmadık. Bu bir dönemin, bir kesimin değil topyekûn insanların hayatını etkileyecek bir meseledir. Rabbim ömür ve fırsat verirse bu meseleyi ülke gündeminden çıkararak, 40 yıllık siyasi hayatımızı taçlandırmak niyetindeyiz. Türkiye bugün düne göre çok farklı bir yerde. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, devlet içindeki, devlet kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirdik. Ordumuza, emniyetimize sızmış olan hain FETÖ terör örgütünü temizledik, temizliyoruz. Tüm vesayetleri kaldırdık. Savunma sanayimizdeki atılımlarla terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettik.”
“Sayın Bahçeli’ye şükranlarımı iletiyorum”
Erdoğan, konuşmasının ilerleyen bölümünde MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye teşekkür ederek şunları söyledi: “Türkiye her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere sorunlarımız çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız Sayın Devlet Bahçeli’ye tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.”
"Bahçeli, tarihi fırsat penceresi açtı"
Erdoğan, Bahçeli’ye teşekkürünün ardından şu ifadeleri kullandı: “Vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu ne manaya geldiğini en açık şekilde izah etmiştir. MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır."
"Çağrımız bölücü terör örgütüne ve Kandil’e değil"
“Bizim muhatabımız milletimizdir” diye konuşan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, iplerini tutan patronlarına kendilerini ispat etmekten başka bir şey değildir. TUSAŞ'a yapılan saldırı göstermiştir ki teröristin anlayacağı tek dil terörle tavizsiz mücadeledir. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazıyacağız. Türkiye'nin terörü destekleyen, arka çıkan, terörün sözcülüğünü yapan oluşumlara taviz vermesi, bunlara göz yumması mümkün değildir. Terörle siyaset, şiddet ile demokrasi yan yana gelmez. Bir koltukta terör diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukuk ve demokrasi içine girmeyen karşılığını alır.”
Özgür Özel’i takdit etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Özgür Özel’i takdir ederek şu ifadelere yer verdi: “CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak, kurulduğumuz andan itibaren söylediğimiz “Devlet herkesin devleti olmalı, herkesi eşit kucaklamalı.” Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeden sonra olsa da kardeşliğe katkı sağladığı için Sayın Özel'i tebrik ediyorum. CHP'nin Sayın Özel'in Genel Başkanlığı'nda doğru yerde duracğaına, kardeşliğin safında yer alacağına inanmak istiyorum.”
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e gözaltı
Erdoğan şöyle devam etti: “Hukuksuzluğun olduğu yerde adalet olmaz, hukuksuzluğun olduğu yerde adil yönetim olmaz. Bunları öğrenmeye mecbursun. Terör örgütü mensupları Esenyurt'u kasıp kavururken bundan rahatsız olmayacaksın. Mevcut yönetime destek vereceksin. Attığımız adımlardan geri durmayacağız. Sayın Özel, benim Kürt kardeşim bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu görmektedir.”