Uçağın kuyruk bölümünün kopmasının ardından tamamen kontrol edilemez bir duruma geçtiği teknik değerlendirmelerde yer aldı
Bakan Güler tarafından aktarılan ilk bulgulara göre, uçağın kazadan önce havada kuyruk kısmını kaybettiği ifade edildi. Güler, “Ön bulgulara göre kesin olmamakla birlikte ilk kuyruk kopuyor. Daha sonra da üçe bölünüyor. Bunlar kara kutudan çıkacak. Kara kutu şu an TUSAŞ tarafından inceleniyor.” bilgisini paylaştı. Güler ayrıca, C-130 tipi uçakların Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde uzun yıllardır görev yaptığını belirterek, “C-130’ları 1957’den beri kullanıyoruz. 1999’da bir kez motor yangını çıkmış, sağ salim inmiş. Bu nedenle genel itibarıyla güvenli bir uçak.” ifadelerini kullandı. Uçağın kuyruk bölümünün kopmasının ardından tamamen kontrol edilemez bir duruma geçtiği teknik değerlendirmelerde yer aldı. Havacılık prensiplerine göre kuyruk bölümünde bulunan dümen ve irtifa kontrol parçalarının kaybı, uçağın yön ve denge kabiliyetini tamamen ortadan kaldırıyor. Bu durumda uçağın ağırlık merkezinin öne kaydığı, burnun kontrol dışı bir şekilde aşağı yöneldiği ve gövde üzerinde çok yüksek yapısal yükler oluştuğu belirtiliyor. NTV tarafından aktarılan bilgilere göre, bu yüklerin uçağın ek parçalarını da zorlayabileceği, burnunda, kanatlarda ve motor bağlantılarında kırılmalara yol açabileceği değerlendiriliyor. Kaza anına ait görüntülerde uçağın dört motorunun da yerinde olduğu görülürken, burnun uçuş sırasında hava direnci nedeniyle kopmuş olabileceği ifade ediliyor. Kazaya ilişkin görüntülerde uçağın kuyruk bölümünün havada ana gövdeden ayrıldığı net biçimde izleniyor. Kuyruk parçasının, gövdenin düşüş noktasından oldukça uzak bir alana çakıldığı tespit edildi.





