YAŞAM

Büyük kardeş olmanın sessiz yükü: Dışarıdan görünmeyen bazı gerçekler

İlk çocuk olmak, kimilerine göre bir onur, kimilerine göre ise görünmez bir sorumluluk demek. Çünkü büyük kardeşler, çoğu zaman dile getirilmeyen baskılar ve beklentilerle büyür. İşte yalnızca abla ya da abi olmanın getirdiği, kolay anlatılmayan 7 zorluk…

Abone Ol

1. Her şeyin “ilk örneği” — deneme tahtası olmak

İlk doğan çocuk, ailenin ilk gözdesi olur; çünkü ebeveynler “çocuk sahibi olma” deneyimini bu çocuk üzerinden yaşar. Bu da demek oluyor ki, kurallar onun için şekillenir, sınırlar onun için belirlenir. Bu sebeple büyük kardeş, çocuklukta fazladan baskıyla büyüyebilir.

2. “Rol model ol” baskısı — her zaman örnek olmak zorunda

Küçük kardeş asla ablasının/abisi kadar gözetilmez; abla/abi ise hep model. Başarıları öne çıkarılır, hataları tolere edilmez. Bu durum hem özgüveni hem de kişisel gelişimi gölgede bırakabilir.

3. Evin “yarı ebeveyni” gibi hissedilmek

Kardeş büyüdükçe, anneden babadan önce o sorumlu olur: ödev kontrolü, küçük kardeşin düzeni, sorumluluklar… Bu sorumluluklar bazen bir ömür boyu ‘yardımcı ebeveyn’ gibi davranmaya dönüşür.

4. Duyguları bastırmak — “Ben iyiyim” demek zorunda kalmak

Küçük kardeşin ihtiyaçları öncelik halini alır, sen kendi duygularını arka plana atarsın. Gerçekten ne hissettiğini paylaşamazsın; çünkü “Sen büyüksün, sen halledersin” derler. Bu da zamanla duygusal yük oluşturur.

5. Başarılı olma zorunluluğu ve “mükemmeliyetçilik”

Çünkü ilk çocuk hem ailenin beklentilerini karşılamak hem de kardeşe örnek olmak zorundadır. Bu durum, büyük kardeşlerde yüksek stres, kaygı ya da “asla hata yapamama” hissine yol açabilir.

6. Özerklik zorluğu — “Büyüdün artık” denilen yaştan önce büyümek

Çocukluğun o rahat, korunaklı dönemleri abla/abi için erken biter. Çünkü onlardan “yaşına göre” davranması beklenir. Bu da bazen kendi kimliğini ve çocukluğunu tam yaşamadan büyümek demek olabilir.

7. Kardeş-koruyucu ikilemi — hem arkadaş hem sorumlu

Küçük kardeşi sev, destek ol, ama aynı zamanda sınır koy, büyüt, koru... Bu çelişkili roller hem dost olmayı hem otorite olmayı gerektirir. Bu da büyümenin şakası yok.

Uzmanlar, doğum sırasının kişilik, sorumluluk, özen ve kaygı üzerinde etkili olabildiğini belirtiyor. İlk çocuk olmak bazen avantajlarla başlıyor. Ama bu avantajların çoğu, “sorumluluk”, “mükemmeliyet baskısı” ve “çocukluk zamanının öne çekilmesi” bedeliyle geliyor.