İzmir’in tarihi yapıları arasında önemli bir yere sahip olan Buca Rahibe Evi, 19. yüzyılda bölgedeki eğitimci rahibelerin konaklaması için inşa edilen bir yapı olarak öne çıkıyor. Dumlupınar Mahallesi’nde, 79. ve 88. sokakların kesişiminde yer alan ev, Kapuçin Manastırı tarafından tahminen 1850’li yıllarda inşa ettirilmiştir. Günümüzde özel konut olarak kullanılmaktadır.

Kapuçinler Ve Buca’daki Rahibe Okulu

Kapuçinler ve Buca’daki Rahibe Okulu

16. yüzyılda İtalya’nın Marche bölgesinde kurulan Kapuçin Tarikatı, Katolik mezhebinin farklı bir yorumunu benimseyen bir grup keşiş tarafından oluşturuldu. Tarikat, 19. yüzyılda Anadolu’ya ulaşarak Osmanlı topraklarında çeşitli eğitim kurumları açmaya başladı. Bu süreçte İstanbul’da bir kız yetiştirme yurdu ve Buca’da bir papaz okulu kuruldu.

Foça'ya nasıl gidilir? Foça'ya nasıl gidilir?

Buca’da Papaz Okulu’nun açılmasıyla birlikte bir rahibe okuluna da ihtiyaç duyuldu ve kısa süre içinde Buca Katolik Rahibe Okulu açıldı. Bu okulda görev yapan rahibeler için Buca Rahibe Evi inşa edildi. Yapı, Kapuçin değerleriyle eğitim veren rahibelerin konaklaması amacıyla kullanıldı.

Mimari Yapısı Ve Günümüzdeki Durumu

Mimari yapısı ve günümüzdeki durumu

Diğer Buca evleri, Levanten konutları ve dini yapılardan farklı bir mimariye sahip olan Rahibe Evi, zemin üzeri tek kattan oluşan yatay bir yapıdır. Kapuçin rahibelerine özel olarak tasarlanan bu konut, günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmıştır ve şu an özel mülk olarak kullanılmaktadır.

Buca Ve Levanten Kültürü

Buca ve Levanten kültürü

Rahibe Evi’nin de içinde bulunduğu Buca, Osmanlı döneminde Levanten topluluklarının en yoğun yaşadığı bölgelerden biriydi. İzmir, 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa ile Osmanlı arasındaki ticaretin en önemli merkezlerinden biri haline gelmiş ve Batılı tüccarların dikkatini çekmiştir. Bu süreçte, Fransız ve İtalyan kökenli Katolik Levantenler, İzmir’de kalıcı yerleşimler oluşturmuş, ticaret ve eğitim alanlarında etkili olmuşlardır.

Zaman içinde Levanten toplulukları, Rum ve Ermeni ailelerle evlilikler yaparak farklı kültürlerle etkileşimde bulunmuşlardır. Bunun sonucunda İzmir’de çok dilli ve çok kültürlü bir yaşam tarzı gelişmiş, özellikle Rumca, farklı kökenden gelen Levantenlerin ortak dili haline gelmiştir.

Kaynak: Haber Merkezi