Bel fıtığı, hem genç hem ileri yaş grubunda sık görülen ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Günümüzde teknoloji ve tıbbın gelişmesiyle birlikte, bel fıtığı tedavilerinde hastaya daha az zarar veren ve iyileşme sürecini hızlandıran yeni cerrahi yöntemler uygulanmaya başlandı. Özel Denizli Tekden Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yasin Levend Özçelik, bel fıtığı ameliyatlarının tarihçesinden günümüzdeki modern uygulamalara kadar gelişen tedavi süreçlerini anlattı.
“Hastaya daha az zarar veren yöntemler geliştirildi”
Bel fıtığı ameliyatlarının yaklaşık 100 yıldır modern şekilde uygulandığını hatırlatan Op. Dr. Özçelik, “İlk bel fıtığı ameliyatı 1927 yılında yapıldı. O dönemde uygulanan açık ameliyat yöntemleri hâlâ bazı vakalarda kullanılıyor ancak artık hastaya daha fazla konfor sağlayan, daha az kas ve kemik dokusuna zarar veren yöntemler geliştirildi. Mikro cerrahi, endoskopik ve lazer cerrahileriyle aynı başarı oranlarını daha küçük kesilerle elde edebiliyoruz” dedi.
Özçelik, bel fıtığı ameliyatlarının her hasta için aynı şekilde planlanamayacağını vurgulayarak, “Her hastaya her yöntem uygun değildir. Biz hastanın fıtık yapısına, geçmiş ameliyat öyküsüne ve genel sağlık durumuna göre açık, mikro, endoskopik veya tam kapalı ameliyat seçeneklerinden en uygun olanı belirliyoruz. Amaç, hastanın günlük yaşamına en kısa sürede dönmesini sağlamak” ifadelerini kullandı.
“Bel fıtığında ameliyatsız tedavi de mümkün”
Op. Dr. Yasin Levend Özçelik, bel fıtığı tedavisinde ameliyatsız yöntemlerin de geliştiğine dikkat çekti:
“Nükloplasti, lazer veya diğer minimal invaziv tedavi teknikleriyle birçok hasta ameliyat olmadan sağlığına kavuşabiliyor. Bu yöntemler, fıtığın büyüklüğüne ve hastalığın evresine göre belirleniyor. Önemli olan, hastaların erken dönemde bir uzmana başvurması. Çünkü geç kalındığında sinir hasarı kalıcı hale gelebiliyor.”
“Yanlış inanışlar hastaları geciktiriyor”
Halk arasında bel fıtığıyla ilgili yanlış inanışların yaygın olduğunu belirten Özçelik, “Toplumda ‘bel fıtığı olunca mutlaka ameliyat ederler’ ya da ‘ameliyat sonrası sakat kalınır’ gibi yanlış yargılar var. Oysa erken tanı konulursa birçok hastada ameliyata gerek kalmadan tedavi mümkün. Gecikme, bazen geri dönüşü olmayan sinir hasarlarına yol açabiliyor” uyarısında bulundu.
Bel fıtığı tedavisinde teknolojik ilerlemeler sayesinde hastaların daha kısa sürede ayağa kalktığını belirten Op. Dr. Yasin Levend Özçelik, “Doğru hasta seçimi ve modern tekniklerle hem ağrısız hem de güvenli bir iyileşme dönemi mümkün. En önemlisi, hastaların kendi tedavi yöntemine uzman hekimle birlikte karar vermesidir” dedi.




