SAĞLIK

Bahar depresyonu kadınlarda daha sık görülüyor

Psikolog Dilara Dalyan, mevsim geçişlerinde artan “bahar depresyonu”nun yalnızca keyifsizlik değil, profesyonel destek gerektiren bir tabloya dönüşebileceğini belirtti. Dalyan, hormonal değişimlerin etkisiyle bu durumun kadınlarda daha yaygın olduğunu söyledi.

Abone Ol

İlkbaharın gelişi kimileri için yenilenme ve enerji anlamına gelirken, bazı kişilerde yorgunluk, umutsuzluk ve motivasyon kaybı gibi belirtilerle kendini gösteren “bahar depresyonu”nu beraberinde getiriyor. VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Psikolog Dilara Dalyan, mevsimsel depresyonun yaşam kalitesini düşürebileceğini belirterek, “Hormonal dalgalanmalar nedeniyle bahar depresyonuna kadınlarda daha sık rastlanır” dedi.

Biyolojik saat değişime ayak uyduramıyor

Mevsim geçişlerinde vücudun biyolojik dengesinin zorlandığını vurgulayan Dalyan, “Gün ışığı süresinin artması, hava sıcaklıklarının yükselmesi ve çevresel uyarıcıların değişmesi, sirkadiyen ritmi etkileyebilir. Bu durum melatonin ve serotonin dengesinde bozulmaya yol açarak ruh halini olumsuz etkiler” dedi.

Risk grupları ve belirtiler

Psikolog Dalyan, bahar depresyonunun özellikle 5 yaş altı çocuklar, 16–21 yaş arası gençler ve 65 yaş üstü bireylerde daha sık görüldüğünü belirtti. Ayrıca genetik yatkınlık, stres, yalnızlık ve hormonal değişimlerin de riski artırdığını ifade etti.

Belirtiler arasında mutsuzluk, motivasyon kaybı, halsizlik, uyku düzensizliği, iştah değişiklikleri ve sosyal geri çekilme yer alıyor. Dalyan, “Bu belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa ve kişinin işlevselliğini etkiliyorsa, profesyonel destek şarttır” dedi.

Erken müdahale büyük fark yaratıyor

Bahar depresyonunun yalnızca ruh halini değil, iş ve sosyal yaşamı da olumsuz etkilediğini vurgulayan Dalyan, “Motivasyon düşüklüğü, dikkat dağınıklığı ve iletişim zorlukları bireyin çevresiyle bağlarını zedeler. Bu süreçte erken müdahale ve psikolojik destek, hem iyileşmeyi hızlandırır hem de daha ciddi depresif tabloların önüne geçer” diye konuştu.

Psikolog Dalyan son olarak, “Ruh sağlığı da beden sağlığı kadar önemlidir. Duygusal dalgalanmaları fark etmek, anlamak ve gerektiğinde yardım istemekten çekinmemek gerekir” ifadeleriyle uyarısını yineledi.