Henüz 12 yaşında tanık olduğu bir hastane deneyimiyle doktor olmaya karar veren Dr. Nilgün Yönten, bugün kendi kurduğu “Alo Doktorum” sağlık danışma hattı üzerinden binlerce kişiye gönüllü sağlık desteği sunuyor. Gecenin bir yarısı da olsa hastaların sorularını yanıtlayan Yönten, telefon numarasını yıllardır hiç değiştirmediğini, bu hattın “ruhu olan bir hizmet” olduğunu vurguluyor.
“Bu ülkeye hizmet etmeye yemin ettim”
Dr. Yönten’in mesleğe uzanan yolculuğu çocukluk yıllarında başladı. Annesiyle yaşadığı bir hastane deneyimini anlatan Yönten, "Sabah 05.00'te sıraya girdiğimiz muayenede annem azarlanınca ağlayarak dışarı çıktı. O an ‘Bu ülkede doktor olmalıyım’ dedim. Babam hep ‘Kız çocukları okumalı’ derdi. Üniversite yıllarında başörtüsü sebebiyle okuldan atıldım ama yemin ettim; herkese hizmet edeceğim” diye konuştu.
“Telefonum herkese açık, ölene kadar da açık kalacak”
1997 yılında doktorluk hayatına başlayan Yönten, o günden bu yana cep telefonunu hastalarıyla paylaşmayı sürdürüyor. “Google’da ‘Alo Doktorum’ olarak aratıldığında numaram çıkıyor. Bu numaraya Yemen’den, Amerika’dan, İngiltere’den bile ulaşıyorlar. Benim için bu sadece bir danışma hattı değil; içinde duygu, emek ve insan sevgisi var. Gecenin bir yarısı da olsa yanıtlıyorum. Beni arayan kişi sanki muayenehanemdeymiş gibi hissediyor” dedi.
Depremden Kanada’ya uzanan binlerce hayat hikâyesi
Telefon hattı üzerinden yaşadığı unutulmaz olaylardan da bahseden Yönten, “Kahramanmaraş depreminde göçük altında kalan küçük bir kız için babası beni aradı. Sahra hastanesiyle temas kurup yönlendirdim. Kızın her gün videolarını gönderdi. 6 ay sonra teşekkür mesajı geldiğinde ağladım. Kanada’dan kilo vermek isteyen bir çift bana ulaştı, tedavi için Türkiye’ye geldiler. Hem sağlık hizmeti aldılar hem de ülkemize döviz bıraktılar. Bu beni onurlandırıyor” ifadelerini kullandı.
“Bu sadece bir hizmet değil, bir gönül işi”
Dr. Nilgün Yönten, sağlık sistemine katkı sağlamak için özel bir hastane yöneticisi olmasına rağmen hattı kişisel ve tarafsız şekilde sürdürdüğünü söyledi: “Telefonum devletim için açık. Ben hastalarıma kurum ismi vermem. Bu benim inancım, duruşum. Hizmetim bir gönül işidir. Her arayan için ayrı bir öykü var. İnşallah bir gün bu hikâyeleri kitaplaştıracağım.”
