Öncelikle İzmir'de Son Dakika'ya geldiğiniz için teşekkür ederiz.

Öncelikle İzmir Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Tunç Soyer'in tutukluluğuyla ilgili bir soru sormak istiyorum. Bu süreçle ilgili siz ne söylemek istersiniz, nasıl değerlendirirsiniz Tunç Soyer olayını?

Türkiye'de diğer belediye başkanlarının tutuklama süreciyle ayrı görmek ayrı değerlendirmek yanlış olur. Aslında şu an iktidar partisi, Cumhuriyet Halk Partisi'ni itibarsızlaştırmaya yönelik bir çalışma yürütüyor. Dolayısıyla biz, Zafer Partisi olarak bu olaylara şu gözle bakıyoruz; Melih Gökçek 'in yargılanmadığı bir Türkiye'de hiçbir belediye başkanının eski de olsa şu an görevde de olsa yargılanmasına hak görmüyoruz. Herkes yargılanmalı, herkes yargı önünde hesap vermeli ama yargı bağımsız olduğu takdirde... Biz bugünün Türkiye'sinde yargının bağımsız olduğuna bir türlü inanamıyoruz.

2024 yerel seçimlerinde parti olarak istediğiniz oy oranına ulaşabildiniz mi?

Tabii biz 2024 yerel seçimlerinde yeni kurulan bir parti olmamız hasebiyle kısa bir süre öncesinde de bir cumhurbaşkanlığı seçimini bir milletvekilliği seçimini atlatmış daha teşkilatlanmasını tamamlamamış olmamıza rağmen 2023'te aldığımız oyu istikrarlı bir şekilde muhafaza ettiğimiz ve teşkilat yapımızın ileriye dönük daha güçlü şekilde kurulacağının umudunu hissettiğimiz için 2024 seçimlerinde aldığımız oyu makul gördük.

Olası bir seçimde farklı partilerle bir ittifak düşünceniz var mı? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye'de tabii demokrasinin şartlarının içinde bunların hepsi mevcut ittifaklar olabilir. İttifaklar seçim dönemine mahsus birlikteliklerdir. Şu an daha Türkiye'nin gündeminde seçim yok. Seçim olduğu takdirde bugün devleti 23 senedir yöneten parti ittifaka ihtiyaç duyuyorsa aslında karşısındaki yapıların da blok olması ve ittifak halinde olmasını ben şart olarak görüyorum.

Zafer Partisi İzmir İl Başkanı olarak sizce İzmir 'in en büyük sorunu nedir?

Şu an İzmir 'in en büyük sorunu, yani biz şu ana kadar hep altyapı dedik körfez dedik ama İzmir 'in en büyük sorunu aslında Türkiye'nin en büyük şehri olan İstanbul 'un riskinden bahsediyoruz depremle ilgili. İzmir'de yaklaşık 17 tane fay var ve her bir 7,5 şiddetinde deprem üretme potansiyeline sahip ve şehrimizin burası da dahil yani Bayraklı da dahil dolgu bir yapının üstünde tesis edilmiş bir şehir. Ben depreme yönelik hiçbir çalışmanın yapılmadığını ne merkezi yönetim tarafından ne yerel yönetim tarafından yapılmadığına dair inanca sahip olduğum için İzmir'in en büyük sorunun depreme yönelik bir tedbirin alınmaması olarak görüyorum. Tekrar ediyorum; 17 fay hattı geçiyor şehrimizin altından, her birisi 7,5 şiddetinde deprem üretme potansiyeline sahip. Yoksa körfezi temizlersiniz, yoksa altyapı sorunlarını çözersiniz, bunlar 3-5 senelik yatırımlarla çözülebilecek sorunlar. Ama bir depremin sağlam temellerde yeni bir kent yarataraktan bu sorunun çözülmesinde aslında ciddi bir yatırım gerekmekte. Bu konuda hiçbir duyarlılık yok, ne yerelden ne genelden

Bugün terör örgütü PKK'nın yani bir grup PKK'lının silah bırakma görüntüleri vardı Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz Zafer Partisi olarak bu sürecin başından beri karşısındayız. Hiçbir şekilde bir devletin bir terör örgütüyle pazarlık yapmasını ve masaya oturup işte silah bıraktırıyoruz diye Türk milletini kandırmasını kabul etmiyoruz. Türk milletini kandırıyorlar. Silah bırakma diye bir şey olması söz konusu değil. Bunların çatı örgütü KCK ve KCK silah bırakıyor mu? Bırakmıyor. Böyle bir eğilim var mı? Yok. Türkiye'de madem ki terör yüzler seviyesinde teröristle sınırlıydı her birisinin ayak numarasına kadar dönemin İçişleri Bakanı bildiğini söylüyordu. Sanki karşımızda bir devlet varmış gibi sanki o terör örgütü bir devlet mensubuymuş gibi devlet yapısıymış gibi onlarla oturup pazarlık etmek hiç de inandırıcı değil. Bakın 3 sene evvel şehit olan bir askerimizi aramak için mağaraya giriyorlar. Madem pazarlık yapıyorsunuz nerede şehit ettilerse askerimizi söylesinler söylemiyorlar. Bizim bir şehit askerimize bize vermeyen bize silah verdiğine mi inandırmaya çalışıyorlar. Asla inanmıyoruz.

Ümit Özdağ'ın İzmir'e ziyaretine dair neler söylemek istersiniz? Ziyaret programı nasıl acaba?

Genel başkanın 14 ve 15 Temmuz tarihlerini içeren iki günlük programı var. Bu 2 günlük program tamamen yangın bölgeleri ve mağarada şehit olan ve İzmir'e defini yapılan iki şehidimizin ailelerini ziyaretle ilgili bir program. Şimdi biz bu yangınlarla da ilgili bir şeyleri söylemeyi geri gelmişken uygun görüyorum. Bu yangınları bir türlü bu açılım sürecini yönettiklerinden dolayı terör örgütünün yapabileceğine yönelik hiçbir şekilde bir açıklama yapmadılar. Aslında Sayın Valimizin açıklamalarına itibar edecek olursak elektrik tellerinden çıktığı iddiası vardı. Ama ne hikmetse şehrimizin birbirine tezat bölgelerinde aynı anda eş zamanlı yangınların çıkmasının elektrik tellerinden olma ihtimalini tamamen zayıflatıyor Terör örgütünün yaptığına inanıyoruz ve terör örgütünün şehrimizi bu kadar kısıp kavurduğu ve insanımızı bu kadar mağdur ettiği hatta 2 insanımızın sonra da 3'üncüsünün de şehit olduğu 3 insanımızın şehit elde edildiği, onları da biz şehit olarak görüyoruz. Çünkü bu yangınların terör örgütü tarafından çıkartıldığına inanıyoruz. Bir süreçte bizim bunları terör örgütünün yaptığına dair bir inançla genel başkanımız hem mağdur halkımızı gezecek hem de bugün Türkçü Atatürkçü ve vatansever bir partinin temsilcisi olarak vatandaşımızın yanında olduğumuzu hissettirmek adına bu iki günlük programı düzenlemiş bulunuyoruz. İnanıyorum ki genel başkanımızın bu bölgede gezmesi sonrasında halkın gerçek sorunları dillendirilmiş olacak. Çünkü her ne kadar buraya bakanlar gelmişse de dahi aslında insanlarımızın derdine çare olmak üzere değil şov yapmak üzere geldiler. Çünkü insanlarımız mağdur zaten ekmişlerdi biçmişlerdi ve karşılığını alamadıkları bir süreçten geçiyorlardı. Şimdi tamamen artık yoklukla sınanmaya başladıkları bir sürece girdiler. İnsanlarımız mağdur ve sahipsiz İşte Ümit Özdağ'ın İzmir programının yegane sebebi bu, "yalnız değilsiniz arkanızda Zafer Partisi var". Bu yangın bölgelerini gezmeye gidiyoruz.

Kaynak: Haber Merkezi