Modern şehirlerin siluetini belirleyen yüksek binalar, hem prestij hem de konfor sunan yaşam alanları olarak dikkat çekiyor. Ancak gökdelenlerde yaşamak, beklendiği kadar büyük bir avantaj mı, yoksa hayal kırlığına uğratan sınırlı bir alan mı? Bu sorunun yanıtını, yüksek binalarda yaşayanların deneyimleriyle birlikte inceliyoruz.

Manzara ve ayrıcalıklar

Yüksek katlarda yaşayanlar için en cazip yanlardan biri şüphesiz etkileyici manzara. Bir tarafta büyükşehir kaosu, diğer tarafta panoramik bir görünüm... Güneşi bulutların üzerinden batırmak, gece şehrin ışıklarını izlemek, gökdelenlerin sunduğu en çarpıcı deneyimlerden biri olarak gösteriliyor.

Bunun yanı sıra, gökdelenlerdeki sosyal olanaklar da büyük bir artı olarak kabul ediliyor. Spor salonları, yüzme havuzları, saunalar ve akıllı bina teknolojileri sayesinde sakinler, konforlu ve prestijli bir yaşam sürebiliyor.
Ancak bu lükse sahip olmak, günlük yaşamda gerçekten fark yaratıyor mu? Yoksa beklentileri karşılamayan bir yatırıma mı dönüşüyor?

Nesli tükenen Vaşak ormanda görüntülendi! Nesli tükenen Vaşak ormanda görüntülendi!

Gökdelen Hayatı Asansor

Asansör ve güvenlik sorunları

Yüksek katlı binalarda yaşayanların en çok şikayet ettiği konuların başında asansörler geliyor. Yoğun saatlerde dakikalarca beklemek, teknik arızalar nedeniyle inip çıkamamak ya da tahliye süresinin uzunluğu gibi sorunlar, buralarda yaşamayı zorlaştırabiliyor.
Ayrıca, gökdelenlerin sunduğu güvenlik sistemleri her ne kadar ileri teknolojiye sahip olsa da, büyük yapılar, sakinlerin birbirini tanımaması nedeniyle daha anonim hale geliyor. Bu da topluluk bağlarının zayıflamasına ve bazı insanlar için yüksek binaların izole edici bir deneyime dönüşmesine neden olabiliyor.

Yüksek aidatlar ve ek maliyetler

Lüks bir rezidansta yaşamanın maliyeti sadece kira ya da satın alma bedeliyle sınırlı değil. Gökdelen sakinlerinin ortak şikayetlerinden biri de aidatlar ve ek masraflar. Güvenlik, temizlik, teknik bakım ve sosyal alanlar için her ay ödenmesi gereken rakamlar, çoğu zaman klasik apartman dairelerine kıyasla oldukça yüksek olabiliyor.
Ek olarak, enerji tüketimi ve su kullanımı gibi giderler de büyük binalarda yaşayanlar için daha fazla maliyet yaratıyor.

Gökdelen Hayatı (1)

Bilimsel araştırmalar ne diyor?

Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre, yüksek katlarda yaşayan bireylerin acil sağlık hizmetlerine erişim oranı düşüyor. 16. kat ve üzerinde oturanların kalp krizi gibi acil durumlarda hayatta kalma olasılığının daha az olduğu tespit edilmiş. Bu durum, asansör gecikmeleri ve acil müdahale ekiplerinin yukarı katlara ulaşma sürelerinin uzunluğuyla açıklanıyor.

Araştırmalar ayrıca, 25. kat ve üzerinde yaşayan bireylerin dış mekanda daha az vakit geçirdiğini ve güneş ışığından yeterince faydalanamadığını da ortaya koyuyor.

Gökdelen yaşamı: Tercih mi, mecburiyet mi?

Metropollerde artan nüfus ve daralan alanlar, insanları dikey yaşam alanlarına yönlendiriyor. Ancak, bu yaşam tarzı herkese uygun mu? Kimileri için büyük bir prestij ve konfor sunan yüksek binalar, bazıları için beklenmedik sorunlarla dolu bir hayal kırlığı olabilir.
Kimi için şehri yukarıdan izlemek keyifli bir deneyimken, kimileri için sosyal izolasyon ve yüksek maliyetler yaşam kalitesini düşürebilir. Son karar, yaşam tarzına ve kişisel tercihlere bağlı olarak değişiyor.

Gökdelen Hayatı 2

Trafiğin ve karmaşanın üstünde yaşamak bir ayrıcalık

Modern şehirlerin simgesi haline gelen gökdelenler, bazıları için prestijli bir yaşam alanı sunarken, bazıları için beklenmedik sorunlarla dolu bir deneyime dönüşebiliyor. Gökdelen sakinleri, bu yapılarda yaşamanın avantajları ve karşılaştıkları zorlukları anlattı.

Gökdelenlerde yaşamanın en büyük artılarından biri, büyük şehir manzarasına sahip olmaktır. Yüksek katlarda yaşayanlar, sabah kahvelerini büyüleyici bir günbatımı veya gece ışıkları eşliğinde içmenin keyfini yaşadıklarını söylüyor. Ayrıca, bu yapılar genellikle havuz, spor salonu, sauna ve otopark gibi imkanlarla donatılıyor.
Bir gökdelen sakini olan M. A., “Evimin penceresinden bütün şehri görebiliyorum. Trafiğin ve karmaşanın üstünde yaşamak büyük bir rahatlık.” diyor. Ancak her sakin aynı fikirde değil.

Bir gün 35. kata merdivenden çıkmak zorunda kalabilirsiniz!

Yüksek katlı yapılarda asansör kullanımının zorunlu olması, bazen beklenmeyen sorunlara yol açabiliyor. Asansör arızaları, şiddetli rüzgarlarda titreşimler ve uzun bekleme süreleri, gökdelen sakinlerinin en çok şikayet ettiği konular arasında.

B. Y. isimli bir sakin, “Düşünün ki bir gün asansör bozuldu ve 35. kata merdivenlerden çıkmak ya da inmek zorunda kaldım. Bu durum acil bir durumda büyük bir sorun olabilir.” diyerek yaşanabilecek sorunu dile getiriyor. 

Gökdelen Hayatı

Güvenlik açısından ise 7/24 kamera sistemleri ve biyometrik girişlerle önlemler alınsa da, elektrik kesintisi gibi durumlarda bu sistemlerin devre dışı kalabilmesi büyük bir risk oluşturabiliyor.

Evimin aidatı kirası kadar

Lüks ve konforlu bir yaşam sunan gökdelenlerde yaşamanın maddi boyutu da oldukça yüksek. Binaların bakım masrafları, güvenlik, ortak alanlar ve temizlik hizmetleri gibi giderler nedeniyle aidatlar ciddi rakamlara ulaşabiliyor.
Bir başka gökdelen sakini F. K., “Evimin aidatı, kirası kadar. Bu durum zamanla maddi yük haline geliyor.” diyerek maliyetlerin getirdiği zorluklardan bahsediyor.

Kaynak: Haber Merkezi