İzmir’in can damarı Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 3,91’e gerileyerek kırmızı alarm verirken, diğer barajlardaki durum da alarm veriyor. Ürkmez Barajı yüzde 3,76, Balçova Barajı yüzde 6,59 seviyesinde. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 0,16 dolulukla neredeyse tamamen kurumuş durumda. Manisa sınırları içindeki Gördes Barajı ise bu yıl tamamen boşalarak devre dışı kaldı. Güzelhisar Barajı ise yüzde 49,99 doluluk oranıyla sınırlı bir teselli sağlıyor.
Kent genelinde yaklaşık iki aydır uygulanan planlı su kesintileri, vatandaşların günlük yaşamını doğrudan etkiliyor.
Uzmanlardan karamsar tablo: “Mucize beklenmesin”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajların kritik durumda olduğunu vurguladı. “Ekim ayının sonunda Tahtalı Barajı’nın dibini göreceğiz” diyen Yaşar, Aralık ortasına kadar barajların dolma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Yaşar, 2026’da beklenen yağışların barajları doldurmaya yetmeyeceğini ifade ederek, “Yağışlardan mucize beklenmesin” uyarısında bulundu. Tahtalı tamamen boşalırsa tek alternatifin yer altı suları olacağını belirten Yaşar, “Kuyular derinlere indiği için daha çok ağır metal çekilecek ve su maliyeti artacak” dedi.
Kesintiler artmalı: Geç mi kalındı?
2008’de benzer bir kriz yaşandığını hatırlatan Yaşar, o dönemde baraj doluluk oranının yüzde 2’ye kadar düştüğünü, ancak bugünkü tehlikenin daha büyük olduğunu belirtti: “2008’de İzmir nüfusu 3,75 milyondu, şimdi 4,5 milyon ve kuraklık daha şiddetli.”
Prof. Dr. Yaşar, mevcut su kesintilerinin yetersiz olduğunu, ekim sonundan sonra 24 saatlik kesintilerin gündeme gelebileceğini söyledi. Sorunun çeşmeden akan su değil, tarımsal sulama olduğunu belirten Yaşar, “İzmir, tarımda Türkiye’nin lider şehirlerinden biri. Tarıma su verilmezse asıl sıkıntı başlayacak. Suyu dikkatli kullanmamız gerekiyor, hâlâ yeterince kullanmıyoruz” dedi.
Kentte kişi başı günlük su tüketimi 180 litreden 150 litreye düşürüldü ve kesintilerle yaklaşık 100 bin metreküp tasarruf sağlandı, ancak bu önlemler kritik eşik için yeterli değil.





