Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Dilvan Tekin, hızlı bozuk konuşmanın çocukluk döneminde fark edilse de bazı bireylerde ergenlik veya yetişkinlikte belirginleşebileceğini söyledi. Konuşma hızının kontrolsüz şekilde artması, kelimelerin yutulması ve anlaşılırlığın azalmasıyla ortaya çıkan bu durumun, toplumsal farkındalıkla daha kolay yönetilebileceğini ifade etti.
“Sadece hızlı konuşma değil, nörolojik temelli bir bozukluk”
Tekin, hızlı bozuk konuşmanın yalnızca heyecan ya da alışkanlıkla açıklanamayacağını belirterek şunları söyledi:
“Hızlı bozuk konuşmanın kesin nedeni tam olarak bilinmese de nörolojik temelli olduğu düşünülür. Genellikle çocuklukta fark edilir, ancak bazı bireylerde ergenlikte veya yetişkinlikte belirginleşir. Bu durum yalnızca bir ‘hızlı konuşma alışkanlığı’ değildir. Dil planlama ve dikkat süreçlerindeki zorluklar, kişinin kendini ifade etmesini güçleştirir.”
“Fark edilmezse iletişim kalitesi düşüyor”
Konuşma hızını kontrol edemeyen bireylerin çoğu zaman bunun farkında olmadığını söyleyen Tekin, hızlı konuşmanın sosyal ve profesyonel yaşamı da olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti:
“Kişi, konuşurken kelimeleri yutabilir, cümleleri tamamlayamaz ya da anlaşılmaz hale getirebilir. Bu durum okulda, iş yerinde veya sosyal ortamlarda iletişim güçlüklerine neden olur. Oysa erken dönemde alınan dil ve konuşma terapileriyle bu sorun büyük oranda çözülebilir.”
“Toplumsal farkındalık şart”
Tekin, hızlı bozuk konuşmanın bir “karakter özelliği” gibi algılanmasının yanlış olduğunu vurguladı:
“Toplumda bu konuda farkındalık oluşturmak çok önemli. Hızlı bozuk konuşma terapiyle geliştirilebilir bir iletişim güçlüğüdür. Eğer konuşurken kelimeleri yutuyor, çok hızlı konuştuğunuz için sık sık tekrar etmek zorunda kalıyorsanız, bu sadece heyecan değil, hızlı bozuk konuşma olabilir. Bir uzmandan erken destek almak, iletişim kalitesini ciddi şekilde artırır.”
