Türk pop müziğinin unutulmaz isimlerinden Ayla Dikmen, vefatının 35. yılında anılıyor. “Niksar’ın Fidanları”, “Anlamazdın” ve “Aşk Defteri” gibi şarkılarıyla hafızalara kazınan sanatçı, genç yaşta hayatını kaybetmesine rağmen iz bırakan bir müzik mirası bıraktı.
Müzikle iç içe bir çocukluk
25 Mart 1944’te Kütahya’da dünyaya gelen Dikmen’in babası piyano ve ut, annesi ise keman çalıyordu. Eğitimine Aydın Lisesi’nde devam eden Dikmen, okul korosunda solistlik yaptı. İngilizce şarkıları yabancı radyolardan öğrenip söylemeye başlayan sanatçı, kısa sürede dikkat çekti.
TBMM’de stenograf, sahnede şantöz
Ankara Yüksek Ticari İlimler Akademisi’nde eğitim gören Dikmen, bir süre TBMM’de stenograf olarak görev yaptı. Ancak sanatçı İlham Gencer’in teşvikiyle profesyonel müzik kariyerine adım attı. İstanbul’da Yavuz Özışık’la başlayan serüveni, Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası’nda Parla Nur takma adıyla devam etti.
Uluslararası başarı
1964’te İkinci Boğaziçi Müzik Festivali’nde “En Başarılı Şantöz” seçilen Dikmen, bir yıl sonra Balkan Melodileri Festivali’nde “Niksar’ın Fidanları” ile birincilik kazandı. 1970’ler ve 80’lerde yayınladığı 45’liklerle ve TRT programlarıyla geniş kitlelere ulaştı.
Genç yaşta kaybedildi
“Niksar’ın Fidanları”, “Yanan Mum”, “Anlamazdın”, “Nereye” ve “Aşk Defteri” gibi eserleriyle tanınan Ayla Dikmen, 20 Ağustos 1990’da henüz 46 yaşındayken İzmir’de hayata veda etti.