İZMİR

Tunç Soyer: Cemil Tugay, alacağı oyu arttıracağı için işçilere verilecek zammı istiyordu

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, işçilerin grevine ilişkin, “Sefalette değil refahta eşitlik hedefi korunarak her iki taraf da İzmirli de huzura kavuşabilir” dedi.

Abone Ol

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, 23 bin belediye işçisinin greviyle ilgili yerel seçimden önce TİS'in imzalanmasının neden olduğu iddialarına karşı, "Oysa o dönem büyükşehir belediye başkan adayımız dahil pek çok aday sözleşmenin imzalanmasının alacakları oya pozitif katkı yapacağı konusunda çok net oldukları için bir an evvel yapılmasını arzu ediyorlardı" dedi

Tunç Soyer greve yerel seçimden önce imzalanan sözleşmenin neden olduğu iddialarına karşı sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

Alacakları oya pozitif katkı yapacağı konusunda çok net oldukları için bir an evvel yapılmasını arzu ediyorlardı

Tunç Soyer, 31 Mart yerel seçimlerinden beş gün önce 5 bin 800 işçiyi kapsayan TİS’in imzalanmasının, bazı çevrelerce bugünkü grevin nedeni olarak gösterildiğini belirterek, "Oysa o dönem büyükşehir belediye başkan adayımız dahil pek çok aday sözleşmenin imzalanmasının alacakları oya pozitif katkı yapacağı konusunda çok net oldukları için bir an evvel yapılmasını arzu ediyorlardı. Dolayısıyla o günün koşullarında yeni seçilecek yönetimi zora düşürmek değil tam tersine kolaylaştıracak bir etki yapacağını bildiğim için ve Sodemsen aracılığıyla yürütülen müzakereler mutabakat ile sonuçlandığı için TİS'i imzaladık. Kaldı ki, imzalanan sözleşmedeki rakamlar daha sonra yapılan diğer IBB şirketlerindeki toplu sözleşmelerde de uygulandı” dedi.

5 yıl boyunca, eşit işe eşit ücret ilkesi doğrultusunda hareket ettim ve tüm TİS’lerde en çok bu ilkeyi gözettim

“Bugün oluşan yevmiye farkının bir nedeni de 2025 yılında, sözleşmelerin tamamında yer alan birinci yıl sonunda oluşan enflasyon oranındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Sonuç olarak verdiğimiz zam yüksek enflasyon koşullarında işçiyi memnun edecek ve o günkü bütçemiz çerçevesinde belediyeyi zor durumda bırakmayacak bir orandı” diyerek devam eden Soyer, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Belediye mevzuatı çok açıktır. Personel giderleri, belediye bütçesinin %30’unu aşamaz. Bu sınırın altında kaldık. O sözleşmede bulunan ‘işe devam primi’ çalışan işçiye çalıştığı için verilen bir prim değildir. Benim görev süremden önce yapılan TİS’lere konmuş ve işçiye zaten verilecek olan ücretin, sendikal nedenlerle, ‘sosyal haklar’ başlığı altında düzenlenmesinden ibarettir. 5 yıl boyunca, eşit işe eşit ücret ilkesi doğrultusunda hareket ettim ve tüm TİS’lerde en çok bu ilkeyi gözettim. Belediyenin bugün yaşadığı finansal sıkıntının ise geçmişte yapılan TİS’lerden değil, merkezi hükümetin uyguladığı "silkeleme politikası" ve ödenek kesintilerinden kaynaklandığını savundu. Soyer ayrıca, "Binlerce kişinin son anda işe alındığı" yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu söyledi. “Sonuç olarak geçmişte hata aramanın bugün gelinen noktayı çözmeye bir faydası yoktur” diyen Soyer, arabulucu ile çözüm önerisinde bulundu. Soyer, “Eşit işe eşit ücret derhal sağlanamasa da o hedeften vazgeçmeden ve sefalette değil refahta eşitlik hedefi korunarak her iki taraf da İzmirli de huzura kavuşabilir” dedi.