İzmir Torbalı’da yaşayan Gülsüm G., 2017 yılında başlayan evliliğini ağır geçimsizlik iddialarıyla sonlandırdı. Elektrik ve su faturalarının ödenmemesi nedeniyle evde sık sık kesinti yaşanması, eşinin evin masraflarını karşılamaması, maaşını tamamen kendi ihtiyaçları için kullanması, hakaret ve sinkaflı söylemler, aile üyelerine yönelik tehditler ve ekonomik krizlerin evliliği çekilmez hale getirdiğini belirten Gülsüm G., 17 Eylül 2024 tarihinde boşanma davası açtı.
Mahkeme: “Evlilik birliği temelden sarsılmıştır”
İzmir 4. Aile Mahkemesi’nde görülen davada, tanık beyanları ve bilirkişi raporları önemli rol oynadı. Raporda; davalının borçlarını ödemediği, evin faturalarının çoğu kez davacının ailesi tarafından ödendiği, davalının tefecilerden para aldığı, makine mühendisi olduğunu iddia ederek yalan beyanda bulunduğu, aile içinde sık sık hakaret ve tehdit içerikli tartışmalar yaşandığı, u gerginliğin çocuk üzerinde olumsuz etkiler bıraktığı gibi ifadeler yer aldı.
Mahkeme, tüm delilleri değerlendirerek Gülsüm G.’nin iddialarını haklı bularak tarafların boşanmasına hükmetti. Çiftin 2021 doğumlu çocuğunun velayeti anneye verildi. Baba için ise belirli gün ve saatlerde kişisel ilişki düzenlemesi yapıldı.
Boşanma sonrası ev krizi: “Kendi evime giremiyorum”
Boşanmanın kesinleşmesinin ardından bu kez konut tahliyesi krizi yaşandı. Gülsüm G., Torbalı’da oturdukları evin kendisine ait olmasına rağmen eski eşi Gökhan İ.’nin evi terk etmediğini belirterek Torbalı Aile Mahkemesi’ne başvurup suç duyurusunda bulundu.
İfade vermeye çağrılan Gökhan İ. ise tam tersine eski eşi hakkında şikayetçi oldu. Bu şikâyetin ardından Torbalı 1. Aile Mahkemesi dikkat çeken bir karara imza attı.
6284 sayılı kanun boşanma sonrasında bir erkek lehine uygulandı
Mahkeme, tarafların boşanmış olmasına rağmen 6284 sayılı kanun kapsamında Gülsüm G. hakkında tedbir kararı verdi ve kadının eve yaklaşmasını yasakladı. Oysa 6284 sayılı kanunun amacı, “Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin korunmasıdır.” 6284 sayılı kanunu salt erkek için uygulanmıyor.
Gülsüm G.’nin avukatı, kararın kanunun ruhuna ve amacına aykırı olduğunu, taraflar arasında artık aile birliği kalmadığını, davalının kadına ait evi tahliye etmemesinin ve nafaka–tazminat yükümlülüklerini yerine getirmemesinin müvekkili mağdur ettiğini belirterek karara itiraz etti.
“Hem evden çıkmıyor hem de beni şikayet ediyor”
Gülsüm G., mahkemeye sunduğu dilekçede: Eski eşinin kendi evini haksız şekilde işgal ettiğini, evi boşaltmayarak hem kendisini hem çocuğunu mağdur ettiğini, tazminat ve nafaka ödemelerini yerine getirmediğini, buna rağmen 6284 sayılı kanunu kötüye kullanarak kendisi hakkında tedbir kararı aldırmaya çalıştığını ifade etti.
Mağduriyet tartışması büyüyor
Boşanma dosyasındaki bulgulara rağmen verilen bu yeni karar, ilçede ve sosyal çevrede “6284’ün yanlış kullanımı” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Gülsüm G., hukuki sürecin devam ettiğini ve kendi evine erişememesinin ciddi mağduriyete yol açtığını belirtti.





