Sanat dünyasından bazı isimler ise Abbas’ın itirafçı olmasının ardından tutuklanmasından önceki süreciyle ilgili de olumsuz eleştiriler paylaşmaya devam ediyor.
Çok temiz bir sicili yoktu
Sanat eleştirmeni Zeynep Ocak, Kutsal Motor Youtube kanalındaki yayınında Abbas için şunları söyledi:
“Çok temiz bir sicili yoktu. Birtakım insanlara haksızlık ettiğini, emeğini sömürdüğünü; bazı grupların üstünü çizdiğini; çok kindar biri olduğunu duyardık. Twitter’da da yazanlar oldu.”
Redd grubunun yaşadıkları
Redd Grubu’ndan Güneş Duru ise sosyal medyadan şunları yazdı:
“8 Temmuz 2011’de Bon Jovi’nin altında Redd olarak TT arenada çalacaktık, Pozitif’ten telefon geldi Doğan ile beni görüşmeye çağırmışlardı, konu o yıla kadar türlü bahanelerle çaldırılmadığımız Rock n Coke konserleriydi. Pozitif ve İKSV ile başlayan, Pozitif’in devam ettiği konserlerde bir kimler çalmış bakarsanız resmin ne kadar saçma olduğunu anlayabilirsiniz. Toplantıda karşımızda Murat Abbas vardı, Rock n Coke’a çıkmamızı istiyordu tek bir şartı vardı. Bon Jovi konserine çıkmamamız… İkisine de çıkalım Rock N’Coke dan alacağımız parayı da LGBT derneklerine bağışlayalım dedim, düşünelim dedi fakat tabii ki kabul görmedi. Orada derdi Redd’in çalması değildi, ilan edilmiş bir konsere çıkmayarak diğer organizatöre zarar vermekti kanımca. Bon Jovi konserine çıktık, tutuklu olan Ahmet Şık için dünya basınında yer alacak bir eylem yapmıştık. Zorlu PSM açılmış, 2015 yılında da Mabbas genel müdür olmuştu. 2 yıl olmasına karşın Redd olarak konser teklifi almadığımız gibi, menajerlerin çabalarına karşın bir türlü konser verememiştik. 2017 yılıydı, Randevu istedim, Murat Abbas ile Zorlu’da bir kafede buluştuk. Beni Zorlu’nun hiçbir salonuna uygun olmadığımıza ikna etmeye çalıştı, daha az bilet kesen gruplar 3-4 kez farklı salonlarda çalmışken bizim neden çalamadığımızı anlamak adına sorular sordum, argümanları tükenince Garanti Jazz festivalinde mi çalsanız dedi, müziğimizi seviyordu sanki ama başka bir nedenle isteksizlik vardı, çaldık. Sonraki konserlerde zorluklar yaşadık ama 2-3 konser daha yaptık o dönemde, biraz ikna olmuştu diye düşünmüştük ama pek öyle değildi… İmamoğlu seçimi kazanmış, o sırada Zorlu ile yolları ayrılan Mabbas İBB’ye geçmişti, Kültür AŞ GM’si olarak. Bence ne Kültür AŞ’nin ne PSM’nin GMsi olacak kapistesi vardı… Bazı arkadaşlar hapse girdiğinde işte Kültür Bakanımız dediler, güldüm, kültür nedir bilmeyen bir başka bakanımız daha diye. Neyse, İBB süreci ile yine başa dönmüştük. Bu kez belediye ile konser, konser yeri, konser sıralaması konusunda sıkıntılar yaşadık. Maçka’da pandemiyi delen konser eylemimizin hoş karşılanmadığı kulağımıza çalındı. Akabinde kavuştaylar geçinim sıkıntısı olan onlarca küçük ölçekli grup ve müzisyen varken ünlü gruplara kapılarını açtı. Bir süre önce mahallede kahvaltı yapıyor bişiler okuyorum, baktım karşı masada oturuyor, yanında biri var, çıkarken yanındaki selam veriyor, ondan tık yok. Tanıyanlar bunu önemsemeyeceğimi bilir, rahatlıkla ve espri ile söylüyorum; tuhaf geldi o hali “rock star” benim sen de bu sistemden beslenen birisin kardeş dedim içimden. Bilmiyorum belki başkaları başka türlü davranıyordur, selam ve konserleri hak etmek için. İki ay kadar önce, 20. yıl için -ücreti karşılığı- Açık Hava’yı istedik, bu kentin grubu olan Redd’in bunu hakettiğini düşünüyorum, olumsuz dönüş yapıldı. Çalıyorlar ya işte diye -malum 5 Mayıs’ta senfoni var, ama yapmak istediğimiz kutlama konseptli, bol konuklu bir konserdi. Söylenecek, anlatacak çok şey ve ayrıntı var ama yeri de zamanı da değil. Unutmayın, Türkiye koyunun olmadığı yerde keçinin Abdurrahman Çelebi olduğu bir memlekettir. Sevenleri, cansiperane savunanları için üzgünüm ama konformizmi konusunda görünen köy gerçeğini epeyce ıskalamışsınız.”