Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte Türkiye'nin birçok bölgesinde çıkan orman yangınları, yalnızca ağaçları değil, yaban hayatını da tehdit ediyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Yusuf Bayrakcı, özellikle küçük memeliler, sürüngenler ve omurgasızların yangınlarda ciddi şekilde zarar gördüğünü belirterek, ekosistemdeki hassas dengenin bozulduğunu ifade etti.
“Doğal denge bozuldu, yangınlar yıkıcı hale geldi”
Doç. Dr. Bayrakcı, kontrollü ve dengeli şekilde meydana gelen doğal yangınların ekosistemde bazı türler için yeni yaşam alanları yaratabileceğini, ancak son yıllarda eş zamanlı ve büyük çapta çıkan yangınların doğayı geri dönülmez biçimde tahrip ettiğini vurguladı.
“İlkbahar gibi üreme dönemlerinde çıkan yangınlar, yeni bireyler gelişmeden popülasyonu yok ediyor. Şu anda ülkemizdeki yangınlar, doğal sürecin bir parçası değil. Yaban hayatı için tehdit oluşturuyor.”
En büyük tehdit: Sürüngenler ve küçük memeliler etkileniyor
Hareket kabiliyeti sınırlı türlerin yangınlardan daha fazla etkilendiğini ifade eden Bayrakcı, “Orman zemininde yaşayan omurgasızlar ve kara kaplumbağaları gibi sürüngenler büyük kayıplar yaşıyor. Ağaç kovuklarında, çalı diplerinde veya toprak altında barınan küçük memeliler ise geniş çaplı yangınlarda doğrudan yanmasa bile zehirlenerek ölüyor” dedi.
Kuşlar daha şanslı ama tehlike büyük
Kuşların yangın alanlarından hızla uzaklaşabildiğini belirten Bayrakcı, yine de yangının üreme dönemine denk gelmesinin popülasyonlar üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu söyledi:
“2021’deki büyük yangınlardan domuz ve sansar türlerinin doğrudan etkilendiği, bazı kedigillerin habitat kaybı nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı gözlemlendi.”
İstilacı türler yangın sonrası hızla yayılıyor
Yangınlar sonrasında istilacı türlerin yerli türlere göre daha hızlı yayıldığını belirten Bayrakcı, yüksek üreme kapasitesi ve uyum gücü olan bu türlerin, orman yangınlarıyla bozulmuş habitatları hızla işgal ettiğini ifade etti.
“Yangın sonrası karınca ve termit gibi türlerin çeşitliliği artabiliyor, ancak küçük memeli ve sürüngenler azalıyor. Bu da biyoçeşitliliğin dengesini bozuyor.”
“Ekosistemin toparlanması onlarca yıl sürüyor”
Yangın sonrası ekosistemin yeniden dengeye ulaşmasının uzun bir süreç olduğunu belirten Bayrakcı, “İlk birkaç yıl içinde omurgasızlar geri dönse de omurgalılar için bu süreç çok daha uzun sürüyor. Ağaçların yeniden büyümesi onlarca yıl alabiliyor. Ayrıca, baskın hale gelen tek yıllık bitkiler ve kuru orman zemini yeni yangınlar için de tehdit oluşturuyor” dedi.






