SAĞLIK

“Obezite, Türkiye’nin en hızlı büyüyen halk sağlığı tehdidi”

HIMSS Avrasya’da konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, dijital sağlık uygulamalarının bireyi güçlendirdiğini belirterek obezitenin Türkiye’de her beş kişiden birini etkileyen ciddi bir tehdit haline geldiğini söyledi.

Abone Ol

Antalya’da başlayan HIMSS Avrasya Sağlık Bilişimi Konferansı ve Fuarı’nda dijital sağlık sistemleri, yapay zekâ uygulamaları ve obezite farkındalığı öne çıktı. Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, obezitenin hem bireysel hem de toplumsal etkilerine değinirken dijitalleşmenin hastaların kendi sağlıklarını yönetmesinde kritik rol üstlenmeye başladığını vurguladı.

“Bireyin kendi sağlığını yönetebilmesi için dijitalleşme gerekli”

Lilly’nin standını ve “Flux: Algıdan Farkındalığa” dijital enstalasyonunu ziyaret eden Birinci, sağlık teknolojilerinin amacının bireyi güçlendirmek olduğunu söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“İstediğimiz şey, vatandaşın kendi sağlığını kontrol edebilmesi. Hekim ile hasta arasındaki bilgi farkını azaltıp kişinin kendi hastalığına hâkim olmasını sağlamak temel hedefimiz. Dünyada bir milyar obez yaşıyor. Türkiye’de ise her beş kişiden biri obez. Bu durum artık en büyük hastalık yüklerinden biri.”

“Obezitenin ekonomik yükü 400 milyar liraya dayanıyor”

Obezitenin yalnızca kilo fazlalığından ibaret olmadığını belirten Birinci, hastalığın sağlık ekonomisine etkisinin her yıl yüz milyarlarca lirayı bulduğunu ifade etti:

“Sadece sağlık alanındaki doğrudan etkisinin 400 milyara yaklaştığını görüyoruz. Maliyet olarak değerlendirmiyoruz; hastalıklı yaşam yıllarının kısalması esas mesele. Dijital uygulamalar sayesinde kişilerin kendi sağlığına sahip çıkacağı yeni modeller üzerinde çalışıyoruz.”

Obezite 200’den fazla hastalığa zemin hazırlıyor

Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Yazıcı, obezitenin toplumda hâlâ kozmetik bir sorun gibi algılandığını ancak tıbbi anlamda ciddi bir kronik hastalık olduğunu vurguladı:

“Obezite yalnızca yağ artışı değildir; 200’den fazla hastalığa zemin hazırlayan bir tablodur. Bu yüzden farkındalık kampanyaları çok değerli. Flux projesi de bireylerin yaşadığı sosyal baskıyı görünür kılması açısından önemli.”

Sanat ve teknolojiyi buluşturan flux projesi ziyaretçilerin ilgisini çekti

Lilly İlaç Kurumsal İlişkiler ve Pazar Erişim Direktörü Zerrin Oyan Eter, firmanın obezite alanındaki yaklaşımını değerlendirerek şunları söyledi:

“150 yıllık global tecrübemizle, obezite, diyabet, onkoloji ve alzheimer gibi alanlarda yenilikçi çözümler geliştiriyoruz. Obezite bugün en öncelikli alanlarımızdan biri. Dünya genelinde bir milyardan fazla kişinin obez olduğu tahmin ediliyor. Avrupa’da en yüksek obezite oranına sahip ülke Türkiye.”

Eter, “obezitebirhastalıktır” platformu ile kişilerin kendi risklerini görmesine yardımcı olduklarını, Flux projesinin ise sanat aracılığıyla farkındalık oluşturmayı hedeflediğini belirtti.

“Obezite merkezleri, sürecin tüm aşamalarında hayati önem taşıyor”

Türkiye Obezite Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Taner Bayraktaroğlu ise obeziteyi çok yönlü bir sağlık sorunu olarak tanımlayarak şu ifadeleri kullandı: “Obezite hem kişiyi hem de sağlık sistemini çok boyutlu etkileyen bir hastalık. Bu nedenle tanı, tedavi, davranış değişikliği ve cerrahi süreçlerinin doğru yönetilmesi için obezite merkezlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu merkezler aynı zamanda araştırma ve eğitim açısından da kritik role sahip.”